Alman Çevre Ajansı Raporu: Plastikler ve Çevre

Özet

Plastikler çok çeşitli uygulamalarda kullanılmaktadır. Bu uygulamaların birçoğu, ayrıca plastik atıkların yanlış şekilde bertaraf edilmesi, çevreye plastik karışmasına yol açabilir.

Son zamanlarda, plastiklerin çevreye karışması dikkatleri üzerine çeken ve geniş çapta tartışılan bir konu olsa da, konuyla ilgili somut bilgiler parçalı ve kopuk durumdadır. Hangi kaynaktan ne kadar plastik karıştığını tahmin etmeye yönelik çalışma sayısı da azdır. Böyle bir ortamda bu çalışmanın amacı, Almanya’da çevreye farklı kaynaklardan plastik karışmasına dair güncel ve somut tahminler elde etmektir. Bu bağlamda hem çevreye karışan (sokağa atılan ya da atık toplama amacıyla yapılmamış yerlere bırakılan) plastikler, hem de çevrede kullanılan plastik ürünler sektörü inceleme altına alınmıştır. Çevrede kullanılan plastik ürünlerden hem kullanım sırasında hem de kullanım süresinin bitiminden sonra çevreye plastik girdisi oluşabilmektedir.

Farklı yollardan çevreye giren plastiklerin birçoğu temizlik ve uzaklaştırma önlemleri ile giderilmektedir.

Proje, özellikle bu tür önlemlerden sonra çevrede kalan plastik girdilerin oranının tahmin edilmesini amaçlamaktadır.

Yöntem

Bu çalışmanın kapsamı Almanya'daki çevredir. Yaklaşım, plastik salımını iki ana kola ayırır:

► Plastik atıkların çevreye atılmasından kaynaklanan salım
► Çevrede kullanılması amaçlanan plastik ürünlerden ve plastik içeren ürünlerden kaynaklanan salım

Her iki kolda çevreye karışan plastiklerin miktarını belirlemek için, mevcut bilgiler ve uzman varsayımlarına dayalı modeller oluşturuldu.

Çevreye atılma kolunun modellemesi, çevrede bulunan plastikler hakkındaki bilgilere dayanmaktadır. Başlıca kaynaklar kullanım alanlarına göre ayrılmıştır (karayolları, servis istasyonları, otoparklar, yaya bölgeleri, kıyılar, akarsu kıyıları ve yüzme amaçlı iç göller).

Çevrede kullanılması amaçlanan plastik ürünler ve plastik içeren ürünler kolu için modelleme, 63 ürün grubu için piyasaya arz edilen miktarlara (PAM) ve kullanım ömrü sona erdikten sonra çevrede kalma oranlarına ilişkin tahminlere dayanmaktadır.

Çevrede kullanılan plastik ürünlerden salımlar genellikle uzun vadede (onlarca yılda) meydana gelir ve ürünlerin bütün olarak veya parçalar halinde doğaya terk edilmesi, genellikle uzun süreli kullanımdan sonradır. Geliştirilen modelde, gelecekte meydana gelen bu salımlar, geriye dönük olarak “piyasaya arz” gününe tarihlendirilmektedir. Yıllık salımların daha somut bir şekilde belirlenmesi için, PAM'ın zaman serisi analizlerinin yanı sıra, kullanım uzunluklarının zaman içindeki varyansı modellemede dikkate alınmalıdır. Her iki bileşen için de henüz tutarlı bir veri tabanı oluşturulmamıştır.

İki salım kolu için yapılan hesaplar bir araya getirilerek oluşma sahalarına göre ayrılmıştır:

► Sokaklar
► Akarsular ve kıyıları
► Yerleşim alanları
► Tarım alanları
► Deniz kıyıları

Böylece, plastik salımı bu sahaların/arazi kullanım türlerinin her biri için ayrı ifade edilebilir.

Alman Çevre Ajansı (Umweltbundesamt) tarafından yaptırılan bu projeye paralel olarak, Almanya'da çevreye karışan plastik miktarının hesaplanması, yakın zamanda yapılan iki ayrı çalışmaya daha konu olmuştur:

► Bertling, Jürgen; Hamann, Leandra; Bertling, Ralf (2018): Kunststoffe in der Umwelt. Unter Mitarbeit von Tatiana Bladier, Rodion Kopitzky, Daniel Maga, Nils Thonemann ve Torsten Weber. Fraunhofer Umsicht Oberhausen.

► Conversio (2018): Vom Land ins Meer - Modell zur Erfassung kara basierter Kunststoffabfalle. Unter Mitarbeit von Christoph Lindner ve Thomas Jager. Hg. v. Conversio und BKV. Frankfurt.

Konunun çevresel ve politik önemi göz önünde bulundurularak, bu diğer iki çalışma ile sistematik bir çapraz kontrol yapılmıştır. Bu kontrol, bu projenin mevcut ön sonuçları ile yukarıda bahsedilen paralel çalışmaların yayınlanmış raporlarına ve belgelerine ve ayrıca ilgili yazarlar arasındaki yoğun uzman tartışmalarına dayanılarak yapılmıştır. Bu amaçla Fraunhofer Umsicht, Conversio ve Ökopol yazarları arasında Eylül 2018'de Hamburg'da bir çalıştay düzenlenmiştir.

Çalıştayda ortaya çıkan önemli farklar arasında; çalışmaya konu olan madde (birincil mikroplastikler, ikincil mikroplastikler, büyük plastik ürünlere), dikkate alınan salım kolları (çevreye atılma, kullanımdan kaynaklanan kaçınılmaz salım, çevrede tolere edilecek kalıntı) ve alım ortamı (denize karışan plastikler veya Almanya’da tüm çevreye karışan plastikler) saptanmıştır. Bu farklılıklar hakkında bilgi sahibi olmak, çalışmaların bulgu ve sonuçlarını doğru bir şekilde yorumlamak için çok önemlidir. Bu nedenle bu rapor, üç çalışmanın merkezinde yer alan varsayımlarının ve sınırlarının sistematik bir karşılaştırmasını içermektedir.

Üç çalışmadan çıkan ortak sonuç, mevcut veri ve bulguların, çevreye karışan plastik miktarına ilişkin kalıcı bir çerçeve oluşturmak için yeterli olmadığı yönündedir. Bu nedenle mevcut sonuçlar, uzman varsayımlarının yanı sıra tekil veri noktalarının ekstrapolasyonuna dayandıkları için, bilimsel açıdan yüksek belirsizlik taşımaktadır.

Sistematik farklılıklar ve eksik verilerle ilgili zorluklardan bağımsız olarak, her üç çalışmanın sonuçlarının farklılaştırılmış analizi, farklı kaynaklardan gelen salımların büyüklüğünde birçok durumda birbiriyle uyumludur.

Hesaplanan salım miktarlarında paralel çalışmalar ile bu projenin ön sonuçları arasında fark tespit edildiği durumlarda, hesaplamalar, temel veriler ve varsayımlar daha ayrıntılı olarak incelenmiştir. Bu raporda sunulan sonuçların duyarlılık analizinde, bu hususlar olabildiğince göz önünde bulundurulmuştur.

Sonuçlar: Çevreye plastik salımları

Projede çeşitli arazi kullanım türlerine (yollar, dinlenme alanları, parklar, yaya bölgeleri, sahiller, nehir kıyıları ve yüzme amaçlı iç göller) çöp olarak atılmak yoluyla karışan ve kalıcı olarak çevrede kaldığı tespit edilen plastik atık miktarı, yılda 650 ila 2.500 ton arasındadır. Kişilerin attığı ve toplu dökülen (örneğin kaçak çöp dökme) atıklar arasında ayrım yapılmazsa, bu miktar yılda 3.750 tona kadar çıkmaktadır. Tahminler mevcut diğer çalışmalar dikkate alınarak ayarlanırsa, miktar yaklaşık 13.100 t/yıl'a yükselir. Bu durum, çöp olarak karışan atığa dair, ekstrapolasyona uygun sistematik istatistiksel veri eksikliğinden kaynaklanan belirsizliklere iyi bir örnektir. Plastik uygulamalarından kaynaklanan plastik salım miktarı, 150.540 t/yıl ile 235.045 t/yıl arasındadır. Bunların 132.790 t/yıl ila 165.440 t/yılı, ana kaynak olarak lastik aşınması ile ulaşım sektöründen kaynaklanmaktadır. Bunun yanında toplam salıma inşaat sektörü 8,875 - 60,425 t/yıl, tarım ve bahçecilik sektörü ise 6,200 - 21,500 t/yıl arasında katkıda bulunmaktadır. Burada da ciddi belirsizlik gösteren bir aralık söz konusudur. Birçok ürün kolunda, çevreye açık bir şekilde kullanılan ürünlerin miktarları ile piyasaya sürülen toplam miktarlar arasındaki ayrımın belirsizliğine ek olarak, özellikle çevreye açık bir şekilde kullanılan ve kullanımı sona erdikten sonra bile uzun vadede çevrede kalan ürünlerin oranlarına ilişkin varsayımlarda da belirsizlikler mevcuttur.

Bu belirsizliklerle ilgili olarak, çevrede kalan plastik salımının başlıca bileşenleri aşağıdaki tabloda özetlenmiştir.

Toplu plastik salımı miktarlarının salım kollarına göre dağılımı aşağıdaki grafikte gösterilmektedir. Aynı zamanda salım sahalarına göre de dağılım verilmektedir.

Sonuç itibariyle, bu verilere dayalı olarak aşağıdaki gözlemler yapılabilir:

► Farklı plastik uygulamalarından kaynaklanan salımlar, miktarın büyük bölümünü oluşturmaktadır. Lastik aşınmasının hakim olduğu ulaşım sektörünün yanında, özellikle inşaat sektörü, plastik salımı bakımından önemli bir kaynaktır.

► Lastik aşınması, plastik salımında nicel olarak en büyük (tekil) kaynaktır. Belirsizlik (veya varsayılan aşınma faktörlerindeki farklar) %30'un altındadır. Bu kaynağın miktar bakımından önemi konusunda uzmanlar arasında fikir birliği vardır.

► Lastiklerin kullanım amacından kaynaklanan aşınmalardan sonra çevreye plastik salımına en fazla katkıda bulunan kaynak, plastik ürünlerin kullanımdan sonra ortamdan uzaklaştırılamamasıdır.

► Ambalaj gibi çoğunlukla küçük plastik nesnelerin çevreye atılması da plastik salımının önemli bir kaynağıdır. Bununla birlikte, toplam salımın içinde bu kaynağın önemi, diğer kaynaklara kıyasla ciddi bir fark göstermez. Temizlik önlemleri pek çok yerde plastiğin çevrede kalıcı varlığını azaltabilir. Bu tür temizlik önlemlerinin niteliği ve yoğunluğundaki değişiklikler, atık oranlarındaki değişim ya da kayma olarak geliştirilen modele yansıtılır. Bazı konularda belirsizlikler ve sorular mevcuttur:

o Mevcut temizlik ölçümlerinin verimliliği: Temizlik önlemlerine ilişkin, farklı arazi kullanım türlerine göre miktarlar, etkinlik / kayma ile ilgili sistematik veriler eksiktir. Yapılan tahminlerin plastik oranları ve kayma üzerindeki etkisi, yollara çöp atma örneği üzerinden gösterilmiştir. Diğer çalışmalarda yapılan varsayımlarla uyumlu parametre değişimleri, tahminlerin sonuçlarını 10 kata kadar etkileyebilmektedir.

o Çöp olarak atılan ve atılmayan ayrımı: Çevrede bulunan plastik ürünler için bu ayrım yapılamadığından, bu ayrım tahminlerin geneline ek bir belirsizlik getirir ve uzmanlarının değerlendirmesine göre bu belirsizliğin ürünle ilgili bir katma değer şeklinde karşılığı yoktur.

Tavsiye edilen eylem ve önlemler

Çevreye plastik salımı modellemesinin sonuçlarına göre iki düzeyde eylem önerileri geliştirilebilir.

İlk olarak, yapılan araştırmalar ve çevreye plastik salımına ilişkin mevcut verilerin analizi, birçok alanda yeterli veri bulunmadığını göstermiştir. Mevcut durumu daha iyi kavramak ve gelecek gelişmelere ilişkin analizleri iyileştirmek için önlemlere ihtiyaç vardır.

İkinci olarak, plastik salımına ilişkin tahminler, gelecekteki azaltım önlemlerinden hangi salım kollarının en çok etkileneceğini zaten açık bir şekilde göstermektedir.

Bunlar aşağıdaki gibidir:

► Arıtma çamuru ve kompost kaynaklı salım
► Yol kaynaklı salım: lastikler, yol işaretleri, ayakkabılar
► Tarım ve bahçecilik kaynaklı salım: jeotekstiller, borular, mimari boyalar, suni çim, çim finişerleri
► Tarım endüstrisi kaynaklı salım: örtüler vb.

Buna ek olarak; atık su arıtma sektörü, tüm alanları kapsayan etki alanı, sigara izmaritleri ise medyada yankı bulması nedeniyle önem taşımaktadır.

Proje süresince bu sektörler, mevcut azaltım önlemleri ve gelecekte neler yapılabileceği açısından daha ayrıntılı olarak incelenmiştir.

Atık su arıtma

Plastik parçaların ve partiküllerin atık suya (kanalizasyon ve yağmur suyu) karışmasına çeşitli plastik uygulamaları neden olabilir. Farklı çıktı akımlarındaki plastik salım miktarlarına, bundan ötürü çevrede meydana gelen plastik salımına ilişkin çok az bulgu mevcuttur. Yürütülmekte olan ve “çevredeki plastiklere” odaklanan çok sayıda araştırma projesi ile bu konudaki bilgiler arttırılabilecektir. Bu araştırma projelerinin sonuçları sistematik olarak değerlendirilmeli ve genel salım modeli güncellenirken dikkate alınmalıdır.

Yol kaynaklı salım

Yol kullanımı sektöründe lastik aşınması, yol çizgileri ve ayakkabı aşınmaları dikkatli incelenmiştir. Lastik alanında, (EC) No 1222/2009 veya 661/2009 yönetmeliklerinde ileriye dönük bir düzenleme, plastik salımının azaltılması için bir seçenek olabilir. Ayrıca, halihazırda yürütülmekte olan “RAU - çevreye lastik aşınması” konulu araştırma projesinden, lastik aşınmasına bağlı salımın düzeyi ve nasıl azaltılabileceği hakkında değerli bulgular elde edilebilir.

Yol işaretleri ile ilgili olarak, uzmanlar şu anda yapılabilecek anlamlı ve makul bir müdahale olmadığı görüşündedir. Prensipte ne cins yol işareti kullanılacağı üzerinde kamuya açık çalışmalar yürütülebilir ama bir alternatif olmadığından tartışmalar teorik kalacaktır.

Ayakkabı aşınması alanında, aşınma direncine ilişkin bağlayıcı standartlar oluşturmak bir yaklaşım olabilir. Güvenlik ayakkabılarında ve gönüllü alınan eko etiketlerinde (Blue Angel ve EU-Ecolabel) buna benzer standartlar uygulanmaktadır.

İnşaat ve peyzaj

Karayolu, altyapı projesi ve bina inşaatlarında plastik ürünlerin doğrudan zemine uygulanması gitgide yaygınlaşmaktadır. Bu ürünler bir yandan yalıtım, sızdırmazlık veya dengeleme membranları olarak kullanılan plastik folyolar veya plastik tekstiller, diğer yandan borular, atık su kanalları ve kablo kanalları gibi çok çeşitli kalıplı plastik parçalardır. Ayrıca tesviye için destekleyici elemanlar, yol bağlantıları ve başka birçok parça artık plastikten yapılmaktadır.

Bu plastik ürünlerin tamamı, ilgili uygulama alanlarında uzun süreli kullanım için tasarlanmıştır. Ancak, çevreye yapılan plastik salımıyla ilgili üç büyük soru vardır:

1. Farklı uygulama koşullarından ve kullanım amaçlarının, plastik parça veya partikül salımına yol açma olasılıkları nedir?

2. Kullanım sırasında meydana gelen hasarlardan ya da inşaat veya yenileme işleri sırasında uygulama veya kaldırmadan dolayı ne ölçüde plastik salımı meydana gelebilir?

3. İlk montajı yapılan plastik ürünlerin, tamamen toprakta kalması veya binanın yıkımı sırasında hasar görüp kısmen toprakta kalması nedeniyle kullanım aşamasından sonra çevrede kalıcı olarak kalması beklenebilir mi?

Toplam miktarlarla ilgili olarak özellikle 1. ve 2. sorular önemlidir. Ancak bu sektörler için henüz sistematiğe uygun temel bilgi mevcut değildir.

İkinci soruyla ilgili zorluk, söz konusu plastik parçalar için rutin bakım yapılmamasıdır. Bu nedenle plastik aksamların hasar gördüğü ve buna bağlı plastik salımı meydana geldiği, binanın işlevini bozmadığı ve resmi bir şekilde belgelendirilmediği sürece genellikle tespit edilmez veya kabul edilir.

Üçüncü soru ile ilgili olarak bunun nedeni, plastik ürünlerin çoğunluğu için amaçlanan toplam kullanım ömrünün henüz dolmamış olması ve plastik parçalar sökme sırasında çıkarılsa bile, ilk takılan parçalar ile karşılaştırma yapılmamasıdır.

Uzmanların görüşü, salıma yol açan bu sektörün miktarlar üzerindeki doğrudan etkisi nedeniyle, yapı sektöründe çevreye açık bir şekilde kullanılan plastik ürünlerin halihazırdaki yönetimi ve sökümü hakkında ayrıntılı araştırmaların yapılması şarttır.

Arıtma çamuru ve kompost

Arıtma çamuru çıkışı ile yayılan plastik miktarları için olası hafifletme önlemleri, ya atık su arıtma tesisine (AAT) verilen plastik miktarlarının azaltılması veya arıtma çamurunun plastik içeriğinin azaltılması, ya da arıtma çamurunun tarımsal amaçlarla araziye uygulanmasının daha fazla kısıtlanması veya yasaklanmasıdır. İlk önlem tercih sebebidir, ancak başka birçok alanda değişiklik yapılmasını gerektirir. Arıtma çamurundaki plastik içeriğin azaltılması, ancak eleme sisteminin iyileştirilmesiyle mümkün olacaktır. Bunun için, tarımsal uygulamaya yönelik arıtma çamuruna uygulanan yasal eşik yükseltilebilir veya 2 mm'den küçük parçacıkları da kapsayacak şekilde genişletilebilir. Bununla birlikte, çamurda özellikle lastik aşınması, plastik elyaf vb. kaynaklı plastik parçacıklar çok küçük boyutta olacağı için, plastiklerin çamurdan yeterli derecede uzaklaştırılmasının teknik olarak mümkün olduğu şüphelidir. Tarım arazilerine arıtma çamuru uygulamasının daha da kısıtlanması veya tamamen yasaklanması, bu düzenleme büyük AAT'ler için henüz kabul edildiğinden ve daha yeni uygulamaya girdiğinden, pek olası değildir. Ayrıca veritabanının iyileştirilmesi de kayda değer bir önlemdir. Bu konuda devam etmekte olan bir dizi araştırma projesi vardır.

Kompostlardaki plastik içeriğin azaltılması için başlıca iki önlemden söz edilebilir: Birincisi kompost tesislerinin girdisindeki plastik içeriğin azaltılması (özellikle organik çöp kutusu ve bahçe atıkları kanalları), ikincisi ise teknolojinin iyileştirilmesi, daha yüksek standartlar getirilmesi veya sıkı takip yoluyla kompostlama tesislerinin çıktısındaki (kompost) plastik içeriğin azaltılmasıdır. Girdi tarafında, tüketici bilgilendirme programlarını genişletmek ve geliştirmek faydalı olacaksa da, bu tür kampanyaların etkinliğine ilişkin kesin bir değerlendirme yoktur. Diğer olası önlemler, biyolojik atıklar için kirleten öder fiyatlandırması ve ayrıca plastiklerin bozunabilirliğine ilişkin şartları belirleyen EN 13432 ve EN 14995 standartlarının kompost tesislerindeki fiili koşullara uyarlanması olabilir.

Arıtma ve çıktılar tarafında, yasal sınırların daraltılması bir önlem olabilir. Federal Konsey Eylül 2018 bazı eyaletlerin talebi üzerine buna desteğini ifade etti. Bugün tesislerin çoğu zaten sınırların çok altındadır, ancak sınırlar 2 mm'den daha küçük parçacıkları kapsamamaktadır. Biyolojik arıtma sırasında plastiklerin (daha küçük parçacıklar dahil) daha iyi ayıklanmasının teknik ve ekonomik olarak mümkün olup olmadığı, kompost tesisi operatörleri ve diğer uzmanlarla ayrıntılı olarak açıklığa kavuşturulmalıdır. Ayrıca, Alman biyo atık yönetmeliği ve gübrelerin kalite denetimi, yabancı madde sınırları eklenerek genişletilebilir. Takip, federal yönetimlerin sorumluluğundadır ve habersiz denetimlerle yapılır, ancak uygulama eyaletten eyalete farklılık gösterir. Kompostta plastik içeriğiyle ilgili takibin yeterli olup olmadığını değerlendirmek için gereken bilgi mevcut değildir.

Bunun da ötesinde, kompostta plastik içeriğine ilişkin veri tabanının iyileştirilmesi mantıklıdır çünkü çoğu anket ve araştırma sadece 2 mm'den büyük plastik parçacıkları kaydeder, dolayısıyla daha küçük partiküllerin içeriği bilinmez.

Tarım endüstrisi

Tarımsal örtüler arasında, erken hasat ve yem muhafazası için kullanılan filmler vardır. Çevreye salım, örtünün bütünüyle veya parçalanarak rüzgarda dağılması ya da sökümünün tam yapılmamasından kaynaklanır. Başlıca zorluk, filmlerin daha yaygın bir şekilde toplanmasını ve geri dönüştürülmesini güvence altına almaktır. RIGK GmbH'nin ERDE girişimi ile böyle bir toplama ve geri dönüşüm sistemi kurulmuştur. ERDE (Almanya Tarım Plastikleri Geri Dönüştürme) girişimi, geri dönüşüm sektör derneği olan Industrievereinigung Kunststoffverpackungen e.V (IK) tarafından başlatılmıştır. Çiftçilere filmlerin toplanması için uygun maliyetli bir hizmet sunmak için kurulan sistem, katılan on tarımsal plastik üreticisi (RIGK 2018) tarafından finanse edilmektedir. Tarım filmi kullanıcıları (çiftçiler) kullanılmış filmleri toplama noktalarına getirebilir veya alınmasını talep edebilir.

Dikim saksıları

Dikim saksılarından plastik emisyonu, kullanım sırasında küçük plastik parçaların aşınması veya ufalanmasından veya ürünün çevredeki kalıntılarından yani dışarıda bırakılıp rüzgarla savrulmasından kaynaklanır. Saksıların plastikten değil de belirli koşullar altında bozunabilen malzemeden yapılması, bu kaynaktan plastik salımını tamamen önleyecektir. Saman, mantar, talaş ve mısır nişastası gibi biyolojik olarak parçalanabilen ve kompostlanabilen malzemelerden yapılan bu tür saksılar piyasada mevcuttur.

Ancak bu çözümün uygulanabilirliği, bireysel kullanım için perakende satılan bitkilerle sınırlıdır. Uygulamaya elverişli ve makul fiyatlı alternatifler aranmaktadır. Salımı azaltmak için bir başka olası önlem, tüketicilere kapları toplamaları ve iade etmeleri için teşvikler vermektir (örneğin depozito sistemiyle).

Sigara izmariti

Sigara izmaritlerinin çevreye atılmasını ve çevrede kalmasını engellemek için çeşitli önlemler uygulanabilir:

► Çevreye zararı konusunda hedef kitleye yönelik bilgilendirme;
► Belediyelere yönelik uygulama rehberleri;
► “Çevreyi kirletmeyin” kampanyaları;
► “Mobil” küllüklerin bulundurulması (ücretsiz veya ücretli) ve
► Yönetmeliklerle çöp atmanın cezalandırılması.

Almanya'da bu tür uygulamalar şimdiye kadar çok nadiren gerçekleşti. Uzmanların görüşüne göre, Almanya için hem etkili hem verimli önlemler geliştirmek için, belirlenen azaltıcı önlemlerden hangisinin sigara izmaritlerinin çevreye atılmasının azaltılması üzerinde en etkili olduğu değerlendirilmelidir. Bu amaçla, sokağa çöp atılmasına karşı yaptırım uygulayan belirli belediyelerde, bu önlemlerin etkisine ilişkin verilerin toplanıp toplanmadığı belirlenmelidir. Prensipte, AB plastik stratejisinin ilerleyişine bakarak, AB komisyonunun önergesinde hangi somut bilinçlendirme önlemlerinin yer aldığı ve önerilen yeni genişletilmiş üretici sorumluluğu uygulamasının somut terimlerle nasıl tasarlanabileceği incelenmelidir.

Genel modellemenin sistematik olarak geliştirilmesi

Proje kapsamında, Almanya'da çevreye plastik salımının tüm alanları için ilk kez genel bir model geliştirildi. Yukarıda özetlenen veritabanı sorunları sebebiyle, bazı alanlar için belirsizlik oranı yüksek ilk tahminlerden fazlası yapılamadı. Bununla birlikte bu modelleme, çevreye plastik girdisi konusunun genel çerçevesine ve plastiğin çevredeki akıbetine dair ilk rasyonel değerlendirmelerin yapılmasına izin verir.

Ancak yazarlara göre, Haziran 2019'daki son toplantıya katılan plastik endüstrisi ve çevre yönetimi temsilcileri ile uzmanlar, bunu konuyla ilgili şimdiye kadar duygusal bir şekilde devam eden tartışmanın, olgulara dayalı bir şekilde devam ettirilmesi için önemli bir pencere olarak görüyorlar.

Fakat adı geçen aktörlere göre, gelecekte bu işlevi yerine getirebilmek için mevcut belirsizliklerin ve veri eksiklerinin en aza indirilmesi, bunun için de genel modelin tutarlı bir şekilde güncellenmesi gerekmektedir.

Bunun için, geliştirilen modellemede oluşturulan tüm giriş alanlarının, halihazırda kullanılmakta olan (tahmini) değerlerin üzerine güncellenmiş ve/veya daha iyi kanıtlanmış ayrıntılı verilerin yazılmasına izin vermesi önemlidir. Bu, veritabanının gelecekte şeffaf ve gerekirse paylaşımlı bir süreçle güncellenmesini mümkün kılacaktır.

Proje kapsamında, plastiklerin çevreye girdilerine ilişkin diğer kısmi modellerle karşılaştırması yapılıp ilgili aktörlerle yürütülen tartışmalara da değinilmekle birlikte, genel modelin güncellenmesi ve ilerletilmesi amacıyla hedeflerin ve ne tür cevaplar beklendiğinin tekrar incelenmesi önem taşımaktadır.

Oluşturulacak modellemede:

► temkinli bir duruş için yeni tanımlanan riskler ve önlem amaçlı azaltma stratejilerine makul bir çıkış noktası oluşturacak gerçek bir durum belirlenmelidir; ve
► riski yönetmek/azaltmak için tanımlanmış çevre kategorilerinde somut risk değerlendirmeleri ile ortaya çıkarılan çevresel kalite düşüşleri, somut hedeflere göre takip edilmelidir.

Ancak, bilgilerin nasıl hazırlanacağıyla ilgili bazı sorular geçerliğini korumaktadır:

► Çevrey giren miktar mı ve/veya çevrede kalan miktar mı?
=> Bağlantılı olarak: örneğin kapalı (kentsel) alanlar "çevre"nin bir parçası mıdır?
► Birikmiş miktar mı, yıllık artış (giren/kalan miktar) mı?
=> Bağlantılı olarak: Gözlem süresi (x yıl sonra nerede olmalı?)
► Makro ve/veya mikro plastik miktarı
=> Zaman aralığı sorunuyla ve dolayısıyla "ikincil" mikroplastiklerin oluşumuyla bağlantılıdır.
► Hesabı giriş yerine göre mi, bulunduğu yere göre mi?
=> Önlemler ve risk değerlendirmeleriyle ilgili olarak plastiklerin kalıcılığı, taşıma ve bozulma modellerinin entegrasyonunu gerekli kılmaktadır.
► Baz polimer miktarlarının ve/veya katkı maddelerinin/işlev kazandırıcı maddelerin miktarlarının dengelenmesi
=> Farklı ürün gruplarının malzeme bileşimi hakkında daha fazla bilgi ve veri gerektirir

Bazı alanlarda muhtemelen daha uzun tartışma ve koordinasyon gerektirecek olan bu sorular ışığında, yazarlar genel modellemenin daha da geliştirilmesi için aşağıdaki aşamalı ek prosedürü önermektedir.

Birinci Adım: Mevcut genel modelin, kullanılan ürün miktarları esasında tektipleştirilmiş bir giriş modeli olarak güncellenmesi.,

Bu bağlamda

► sonuçla bağlantılı referans veriler (mevcut çöp miktarları) yerine, kullanım miktarları bazında tektipleştirilmiş bir referans kullanılır.
► piyasa oyuncularına veritabanının iyileştirilmesine katılmaları için somut davetler gönderilir. İlgili ürünleri kullanıma sunan piyasa oyuncuna odaklanmalıdır.

İkinci Adım: Çevreye salınan plastikler için taşıma ve bozunma modellerinin geliştirilmesi ve entegrasyonu.

Burada:

► Modellerin, plastiğin çevreye salındığı farklı kollara ve taşındıkları yere göre sistemli bir şekilde uyarlanması gereklidir.
► Mevcut araştırma çalışmalarının ve sonuçlarının, somut hedeflere aktarımı gerekli olacaktır.

Üçüncü Adım: Belirlenen çevreye karışma miktarları için risk değerlendirmelerinin şeffaf bir şekilde yürütülerek risk yönetimi önlemlerinin belirlenmesi.

Bu:

► miktarlarla ilgili bilgilerin, çevrenin çeşitli alanlarında bulunan (mikro)plastiklerin çevreye ve sağlığa etkilerine ilişkin mevcut bulgularla birleştirilmesini gerektirir.
► risk yönetimi ve bunların ayarlanması/güncellenmesi ile ilgili olarak (tedbir amacıyla) halihazırda alınmış olan önlemlerin somut bir şekilde gözden geçirilmesini sağlar.

Kaynak: Alman Çevre Ajansı*

VOC TEST MERKEZİ
Ambalaj Atıkları
Plast Eurasia 4-7 Aralık 2024
Partnerlerimiz
2
1
3