Koronavirüsün etkilerini azaltmak amacıyla devreye alınan “Ekonomik İstikrar Kalkanı” paketi yetersiz kaldı. Desteklenecek sektörlerin neye göre belirlendiği ve Plastik ve Kimya endüstrisinin neden kapsama alınmadığı belirsiz.
Dünyayı sarsan KOVİD-19 salgını, tüm ekonomileri ciddi şekilde vuruyor. Üretimde yavaşlama, istihdam kaybı ve ihracatın bazı alanlarda durma noktasına gelmesiyle birçok devlet, ekonomik tedbir paketlerini devreye soktu. Türkiye’de ise "Ekonomik İstikrar Kalkanı" paketi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından bizzat açıklandı. Koronavirüsün etkilerini azaltmak için toplamda 100 milyar liralık kaynak seti devreye alındı. 21 maddeden oluşan tedbir paketi açıklandıktan sonra Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, iş çevrelerinin önde gelen temsilcileriyle video konferans gerçekleştirerek, pakete ilişkin görüş aldı. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, sanayiye ilişkin son durumu konuşmak üzere; Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Sektör Meclisi Başkanları ile Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) Yönetim Kurulu’ndan toplam 60 kişi ile istişarede bulundu. Varank, reel sektörle yapılan bu görüşmelerden ortaya çıkan talepleri Cumhurbaşkanlığına ileteceklerini söyledi. İş dünyasını, sektörel bazda temsil eden isimlerin katıldığı toplantıda Varank’ın, gelecek günlerde alınabilecek ek tedbirlerle ilgili fikir sorduğu isimler arasında TOBB Plastik Kauçuk ve Kompozit Meclis Başkanı, aynı zamanda PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu da vardı.
BU SALGIN GENELİ ETKİLEYEN BİR MÜCBİR SEBEP, DOLAYISIYLA DESTEKLER TÜM SEKTÖRLERİ KAPSAYICI OLMALIDIR
4 saat süren video konferansta, sektör adına konuşan Eroğlu, açıklanan “Ekonomik İstikrar Kalkanı” paketiyle ilgili fikirlerini anlattı. Toplantının ardından konuşan Eroğlu, gayrimenkul ve uçak biletleri gibi salgın döneminde öncelikli olmayan alanlar pakette yer alırken; ambalaj, medikal, otomotiv, beyaz eşya, tekstil, kozmetik, inşaat gibi birçok sektöre girdi sağlayan plastik sektörünün pakette yer almamasını eksiklik olarak gördüklerini söyledi. Kamu kaynaklarının sınırlı olmasını anlayışla karşıladıklarını ancak söz konusu kaynakların tüm sektörler için adaletli şekilde kullanılması gerektiğinin altını çizen Eroğlu, “Sanayide öncelikli alanlar doğru belirlenmeli. “Mucbir sebep” denilip bazı sektörleri öne çıkarıp, çoğu sektörü dışarda bırakmak “sosyal adalet duygusunu” zedeler. Az olan kaynakları etkin ve paylaşımcı şekilde tüm öncelikli alanlara doğru şekilde belirleyip paylaştırmalıyız. Tam birliğe ihtiyaç duyduğumuz bir dönemde neye göre belirlendiği net olmayan bir yöntemle birkaç sektöre ayrı destekler vermek, sosyal adalet duygusunu yaralar” dedi.
SANAYİCİ DESTEKLENMELİ
Pakette, kendi sektörleri adına eksik gördükleri noktalara işaret eden Eroğlu şunları söyledi: “Paket sektörümüzü de kapsayacak şekilde genişletilmeli. Plastik ve Kimya pakette destek alacak sektörler içinde yer almalı. Çünkü tüketicilere, gıdayı hijyenik sunacaksak plastik ambalajlar olmazsa olmazdır. Ameliyathaneler başta olmak üzere hastanelerimizin her yerinde kullanılan ürünler yine plastik olmazsa olmazdır. Açıklanan desteklerde özellikle "Muhtasar, KDV..." ertelenmesi bölümünde "Mücbir sebep hali kapsamında değerlendirilecek sektörler” içinde Kimya ve Plastiğin olmaması anlaşılır değil. Vergisini, kredisini zamanında ödeyen sanayicilerimiz; bu zor süreçte devletin sağladığı teşvik, destek ve indirimlerden yararlandırılmalı. Bu anlamda sektörümüzdeki firmaların da SGK ve Muhtasar ertelemesi gibi desteklerden faydalanması lazım. Haziran 2020 yılına kadar devlete ödenen her türlü verginin muaf olması, küresel durgunluktan etkilenen sektörümüz için önemli katkı olacak. Uzaktan çalışma modeline yönelik esnek çalışma ödeneği de genişletilmeli. Dünya çapında yaşanan ekonomik durgunlukta üreten ve çalışanların daha fazla desteklenmesi hayati öneme sahip. Özel bankaların da, kamu bankaları gibi kredi borçlarına esnek yaklaşımı elzem.”
GIDA VE AMBALAJ ÜRETİMİ NEDEN DURMAMALI?
Eroğlu sözlerine şöyle devam etti: “Salgının önlenmesi için uygulanan "evdekal" seferberliğinin genişletilip fabrikaların, kapanmasının da gündeme gelmesi durumunda hayatın devam edebilmesi için gıda, ambalaj, temizlik, sağlık, ilaç, lojistik, tarım ve hayvancılık ile bunlara bağlı sektörlerin üretime devam etmesi gerekiyor. Bu alandaki üretimin durması tüketicilerin; gıda, ilaç ve hijyen ürünlerine ulaşamaması anlamına gelir. Bu bağlamda gıdanın hijyenik olarak tüketiciye sunulabilmesi için ambalaj üretimi devam etmeli. Plastik sektörü; ambalaj, medikal, otomotiv, beyaz eşya, inşaat, havacılık ve makine gibi birçok alt sektöre hizmet sağlıyor. Türkiye’deki fabrikalarda olası kapanma durumunda bütün sektörler ayrı ayrı değerlendirilebilir ancak gıdanın sunulduğu ambalaj üretimi devam etmeli. Marketler açık olacaksa gıdaya bağlı ambalaj sektörü de üretimini sürdürmeli. Salgının artması ve hijyenin korunması açısından önemli olan bu durum nedeniyle ambalaj sektörü ,tek kullanımlık üretimi ve medikal devam ettirilmeli. Bu çerçeve de Korona Virüs ile karşı karşıya kalan ülkelerden; Fransa, Gıda ve Gıda Ambalajı Endüstrisini “Öncelikli Sanayi” listesine aldı. Aynı şekilde Belçika Ambalaj Sanayini “Yaşamsal Sanayi (Vital Industry)” listesinde değerlendirdi.”
FİNANSMANA ERİŞİM KOLAYLAŞTIRILMALI
Toplantıda reel sektörün, Bakan Varank’a hatırlattığı önemli başlıklardan biri de finansman konusu oldu. Yaşanan süreçte bankalar ile sıkıntılar yaşadıklarını kaydeden sanayiciler, özellikle Kredi Garanti Fonu’nun (KGF), şu günlerde önemli bir rol oynaması gerektiğini savundular. Sanayiciler, “Mutlak suretle teminat ve ipotek konusu bankaların keyfine bırakılmadan, KGF yeterli sayılmalıdır. Bu yapılmaz ise banka sağlam ve sorunsuz müşterilerini tercih edecek, destekler krizi en ağır şekilde yaşayan işletmelere ulaşmayacak” görüşüne yer verdi.
Sanayide kullanılan enerji fiyatlarındaki yüksek artışı da hatırlatan ve bu kritik günlerde konunun yeniden değerlendirilip, sanayide kullanılan elektrik fiyatlarında indirime gidilmesinin anlamlı teşvik olacağını ifade eden Eroğlu, 1 yıl içinde elektrik fiyatlarına yapılan yüzde yüzlük zammın üretici için oluşturduğu ağır yük olduğunu söyledi.
EROĞLU: GÜZEL ŞEYLER DE OLUYOR
Koronavirüs nedeniyle yaşanan kaotik ortamda güzel adımların da atıldığını belirten Eroğlu, Milli Eğitim Bakanlığı ile ortak çalışma başlattıklarını açıklayarak şunları kaydetti, “Bakanlığımızla anlamlı bir sosyal sorumluluk projesi başlattık. PAGEV Meslek Liselerimizdeki öğrencilerimiz, okullarında tek kullanımlık çatal-kaşık gibi tek kullanımlık ürünler üreterek, bunları ücretsiz olarak şu anda virüs salgını tedbirleri kapsamında yurtlarda karantina altında tutulan insanlarımıza ulaştıracaklar” dedi.
Virüsün bulaşma riski nedeniyle marketlerde, sebze-meyve ile ekmeğin artık poşet içinde satılmaya başlanmasının doğru bir uygulama olduğunu da söyleyen Eroğlu, salgın tehdidinin yaşandığı şu günlerde marketlerde, plastik tek kullanımlık poşetlerin tekrar ücretsiz hale getirilmesinin, defalarca kullanılması sebebiyle virüsleri evden markete, marketten eve taşıyan bez poşetlerden kaynaklı riski azaltacağını da savundu.