SİNGAPUR SERBEST TİCARET ANLAŞMASI İLE TÜRK PLASTİK SANAYİSİ UZAKDOĞU’YA AÇILACAK
Türkiye ile Singapur arasında imzalanan kapsamlı Serbest Ticaret Anlaşması Türk firmalarına Uzakdoğu’nun kapılarını aralıyor. Sahip olduğu rafinerileriyle önemli bir petrol işleme merkezi olan Singapur, plastik firmalarının hammadde tedarikini kolaylaştıracak. Plastik mamulde ise ithalatçı konumunda olan Singapur, Türk plastik üreticileri için önemli bir pazar ve Güney Doğu Asya’ya giriş noktası olacak. Plastik üreticilerini yakından ilgilendiren bu konu ile ilgili Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Başkanı Yavuz Eroğlu bir açıklama yaptı.
Türkiye ve Singapur arasında imzalanan serbest ticaret anlaşmasının ülkemiz ve özellikle Türk plastik endüstrisi açısından büyük bir önem taşıdığını belirten PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, “İlk planda bu anlaşmanın etkisi ile petrokimyasal ürünlerde rekabetçi alternatif kaynakların oluşması, plastik firmalarımızın bilançolarını olumlu yönde etkileyecek. Ancak sektörümüz açısından daha da önemlisi anlaşmanın uzun vadeli etkileri olacak” dedi.
Eroğlu, Türk plastik sektörü işleme kapasitesi ile bugün Avrupa’nın ikinci, dünyanın yedinci büyük üretim hacmine sahip olduğunu belirterek; ambalaj, inşaat, elektrik-elektronik, beyaz eşya, otomotiv başta olmak üzere birçok sektöre plastik ürün üreten plastik sektörünün en büyük sorunu güvenli hammadde temininde yaşadığına değindi. Yavuz Eroğlu, “Geçen sene 8,5 milyon tona yakın ürün işledik ve 6 milyon tona yakın polimeri güvenli bir şekilde tedarik etmeye çalıştık. Yurtiçinde petrokimya endüstrisi yetersiz ve rekabetçi olmadığından bu ürünleri dünyanın petrol ve gaz kaynağı zengini birçok ülkesinden ithal ettik” diye belirtti.
Singapur’un kendisine ait petrol kaynakları olmamasına rağmen sahip olduğu rafinerileriyle önemli bir petrol işleme merkezi durumunda olduğunu ve günlük petrol işleme kapasitesinin 1,3 milyon varile ulaştığını açıklayan PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, “Singapur’da Jurong Adası petro-kimya sektörüne ev sahipliği yapıyor. Sağlanan altyapı, devlet tarafından verilen teşvikler ve hatta süreç içerisinde çokuluslu şirketlerin Jurong adasında yaptığı yatırımlar ile temin edildi. Mevcut durum itibariyle Jurong dünyadaki en büyük petrol rafine merkezlerinden birisi. Ayrıca dünyadaki petrol ticareti ve fiyat belirleme merkezleri arasında ilk 3’te, dünyadaki en büyük petro-kimya merkezleri arasında ise ilk 10’da yer alıyor. Singapur’da üretim kapasitesi yılda 5 milyon 300 bin ton çeşitli plastik hammadde üretecek düzeyde. Singapur, 2014 yılında 2,6 milyon ton plastik hammadde ithal ederken; 7,5 milyon ton ihracat gerçekleştirdi ve 4,8 milyon ton dış ticaret fazlası verdi. Yani Singapur plastik hammaddede net ihracatçıdır. Singapur’un 2014 yılındaki plastik mamul ithalatı ise 781 bin ton olurken; aynı yıl ihracatı 321 bin tonda kaldı. Böylece 460 bin ton dış ticaret açığı verdi. Yani plastik mamulde Singapur yeterli bir üretime sahip olmadığı gibi net ithalatçı konumundadır. Bu yönüyle Türk plastik üreticileri için önemli bir pazar ve Güney Doğu Asya’ya giriş noktasıdır” diye konuştu.
Türkiye 2014 yılında Singapur’la yaptığı plastik mamul ticaretinde dış ticaret fazlası verdi…
2014 yılında Türkiye’den Singapur’a 593 tonu plastik mamul olmak üzere toplam 633 ton ihracat gerçekleştirildi. Singapur’dan ise 96 ton plastik mamul ithalatı yapıldı. Türkiye Singapur’la yaptığı dış ticarette plastik mamul bazında 497 ton fazlalık verdi.
PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu açıklamalarına şu şekilde devam etti: “Türkiye’nin toplam petrokimyasal mamul üretim kapasitesi 7 milyon tonluk yurtiçi talebin sadece yüzde 15’ini karşılayabiliyorken; Singapur’un kendi iç piyasasından aldığı talep sadece 400 bin ton. Bu nedenle petrokimya üretiminin minimum 5 milyon tonluk bölümünü ihraç etmek zorunda. Dolayısıyla Singapur ile Türkiye’nin ihtiyaçları birbirini tam destekler ve tamamlar durumda. Türkiye’nin en başarılı sektörlerinden biri olan plastik sektörünün Singapur pazarına ve Güney Doğu Asya pazarına mamullerini ihracı bu anlaşmayla kolaylaşacaktır. Türkiye-Singapur ticaretinde önemli bir nokta da; dünya ticaretinde en büyük engeli teşkil eden lojistik maliyetlerin ülkemiz açısından sanılanın aksine düşük düzeyde olmasıdır. Böyle bir yapı ile iki ülke ticareti arttığı gibi, iki ülkenin petrokimya ve plastik endüstrilerinin işbirliği özellikle global pazarlarda çok güçlü ve rekabetçi bir ticaret ilişkisinin oluşmasına katkı sağlayacak. Böylece Türk plastik sektörünün ihracat artışına önemli bir ivme kazandıracak.”
Yavuz Eroğlu, “Türk plastik sektörünün tedarik sorununun çözümü için bir yandan yurtiçi yatırımlar teşvik ediliyor. Diğer yandan da yurtdışında tedarik çeşitliliği ve güvenliğini sağlayacak işbirlikleri artırılıyor. Bu adımların ülkemizin ekonomik gelişimi adına büyük önem taşıdığına inanıyoruz. Böylece sektörümüzün hammaddesinin tedarik güvenliğini sağlamış, başarı grafiğinin devamlılığını garanti etmiş oluruz. Sonuç olarak bu anlaşmayla Türkiye plastik sektörü, hem yerli üretimi yetersiz Singapur pazarına mamullerini ihraç edecek hem de bu ülkeden gelecek rekabetçi hammadde ile çeşitlendirecek ve güvenliğini artıracak” diyerek sözlerine son verdi.