İstanbul Sanayi Odası’nın düzenlediği “COVID-19 ve Yeni Normalde İmalat Sektörleri: Riskler, Fırsatlar ve Yol Haritaları” toplantısında pandemi sürecine dair beklentiler görüşüldü.
İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) gerçekleştirdiği “COVID 19 ve Yeni Normalde İmalat Sektörleri: Riskler, Fırsatlar ve Yol Haritaları” toplantısında plastik ve kauçuk ürünler sanayii ile ana metaller sanayi ele alındı. 26 Kasım 2020’de video konferans yönetimiyle düzenlenen toplantılarda, sektörlerin Covid-19 salgınından nasıl etkilendikleri ve hangi adımların atılması gerektiği tartışıldı. İSO Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Tacir’in başkanlığında yapılan toplantıya sivil toplum örgütleri başkanları, sektör temsilcileri, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı yetkilileri katıldı. Açılışta konuşan Tacir, COVID-19’un ambalaj sektörüne etkilerinden bahsederek, ülkemizin ihtiyacı olan gıda, tıbbi malzeme, hijyen, temizlik ürünlerinin tedarikinde aksama yaşanmaması için ambalaj sektörünün gereken gayreti en üst düzeyde gösterdiğinin altını çizdi.
Pwc Kamu Sektörü Danışmanlığı Müdürü Can İtez ise hazırlanan raporu açıklayarak pandemi döneminde sektörlerin genel görünümünü ayrıntılı şekilde katılımcılarla paylaştı. Raporda, birçok sektörün KOBİ ağırlıklı olduğuna dikkat çekilirken, sadece dış pazarda değil tedarikte de belirli pazarlara bağımlılık olduğun altı çizildi. Plastik ve kauçuktan yapılan medikal malzemelerde büyük fırsatlar olduğuna işaret edilen raporda; Covid-19 döneminde küresel tedarik zincirinde yaşanan aksaklıklardan dolayı ham madde tedarikinde sorunlar yaşandığına vurgu yapıldı. Petrokimya ürünlerinin yanı sıra plastik ham madde tedarikinde ortaya çıkan sorunların dile getirildiği toplantıda hijyen konusunda artan hassasiyetin plastik ürünlere talebi arttırdığı belirtildi.
Medikalde Önemli Fırsatlar Var
İSO tarafından düzenlenen toplantıda konuşan TOBB Plastik Kauçuk Kompozit Sanayi Meclisi Başkanı ve PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, ihracat pazarlarının COVID-19’dan etkilendiğine işaret ederek değişim süreci içinde olan pazarlara ihracat yapan ülkelerin yeni döneme adapte olmasının önemli olduğunu söyleyerek sözlerini şu şekilde sürdürdü: “PAGEV bünyesinde, uluslararası kuruluşlardan gelen veriler ışığında önümüzdeki dönemi analiz eden bir çalışma yaptık ve bu çalışmamızda, sağlık sektörüyle ilgili pandemi döneminde ortaya çıkan fırsatların olduğunu gözlemledik. Rakam üzerinden örnek vermek gerekirse örneğin şu an dünya nüfusu 7,61 milyar civarında. Ortalama insan ömrü 71,4 yıl. Bunu çarptığınızda 556 milyar yıl ediyor. Aynı verileri alıp 2050’ye gidersek nüfus 9,7 milyar, beklenen ortalama ömür 76,8 yıl, çarpınca 740 milyar yıl. Bu rakamlar üzerinden konuya baktığımızda özellikle plastik sektörü ve kauçuk için de medikalde çok büyük fırsatlar var. Medikale yönelik plastik malzeme konusunda çok iyi durumda değiliz. ABD’ye plastik malzeme üreten firmaların büyüklüğü toplanınca 5-10 milyar $ seviyelerinde, EBITDA seviyeleri yüksek ve bunların ürettiği ürünlerin hepsi aslında Türkiye’de de yapılabilecek ürünler. Sektör olarak medikalde güçlü olabileceğimiz bir alan var. Tek problemimiz kamunun bu konuda çok hâkim olması, hâkim olduğu alanlarda ödemeleri geciktirmesi ve firmaların bu riskleri değerlendirerek yüksek fiyata ürün satması. Bu durum yurt içindeki piyasanın gelişimini önlüyor. Bunlar aşılabilse sadece Türkiye için değil tüm dünya için büyük kauçuk ve plastik medikal malzeme üreticisi olabiliriz. İkincisi, önümüzdeki trendlerde görünen, eğitim sektöründeki değişim-dönüşümdür. 2050’de lise ve yüksek öğretim mezunu insan sayısı çok artacak. Eğitimde kullanılan çoğu malzemenin plastik ve kauçuktan yapılması büyük bir pazar fırsatı. Bunun da henüz gerisindeyiz. Türkiye’de bunun için imalat altyapısı da var sanayici de var ama kamunun bu vizyona yönelik politikaları yeterince yenilikçi değil. Plastik sektöründe fiyat rekabeti hep en ön planda. Ama kamu alımları ve yenilikçilik tarafında gerideyiz. Hem o sektöre yatırıma yönelik Ar-Ge kapasitesinin oluşması hem de kamu tarafında “oyun alanının” yeterince geniş-rahat (hukuk anlamında, vb) olması gerekiyor. Bu şartların iyileştirilmesi sektörün gelişimine büyük katkı sunar.”