İSO panelinde konuşan PAGEV Başkanı Eroğlu, hammadde fiyatlarındaki yüzde 100’lük artışa dikkat çekerek, “Yerli üretici, hammaddeyi ihraç etmek yerine iç piyasaya satsın ve ithal hammadde vergileri geçici süreyle askıya alınsın” dedi.
Hammadde fiyatlarındaki yükseliş sanayicilerin öncelikli gündem maddesi olmaya devam ederken İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından online olarak düzenlenen “Tedarik Zincirlerinde Petrokimya Sektörü” panelinde Ticaret Bakanlığı, global ve yerli petrokimya üreticileri ile hammaddeyi kullanan sanayicilerin temsilcileri bir araya geldi. Başta kimya ve plastik olmak üzere birçok sanayi sektörünün başlıca tedarikçisi olması nedeniyle önemli bir üretim ve girdi konusu olan petrokimya sektöründe, Türkiye’de ve dünyadaki üretim, talep ve tedarik gelişmelerinin değerlendirildiği toplantı İSO Başkanı Erdal Bahçıvan başkanlığında yapıldı. Panele Ticaret Bakan Yardımcısı Rıza Tuna Turagay, TOBB Plastik Kauçuk Kompozit Meclisi Başkanı / PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, Socar Türkiye Ticaret Başkan Yardımcısı Agshin Salimov, BASF Türkiye Genel Müdürü Rami Atikoğlu, Türkiye Kimya Sanayicileri Derneği (TKSD) Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Erceber ve LyondellBasell Afrika, Ortadoğu, Türkiye Bölge Satış Müdürü Belkıs Tamakan konuşmacı olarak katıldılar. Gazeteci Ali Ağaoğlu, toplantıya moderatörlük yaptı.
BAHÇIVAN: TÜRKİYE’NİN PETROKİMYA YATIRIMLARINA İHTİYACI VAR
İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, panelin açılışında yaptığı konuşmada ham madde fiyatlarında global kaynaklı eşi görülmemiş artış yaşandığının altını çizdi. Uzak mesafelerde oluşan lojistik maliyetlerinde de ayrıca ciddi artışlar olduğuna değinen Bahçıvan, bu gelişmeler üzerine durum değerlendirmesi yapmak adına paneli gerçekleştirdiklerini söyledi. Petrokimyanın sadece kendi açısından değil pek çok işkolunu etkilediği için önemli bir sektör olduğuna vurgulayan Bahçıvan; petrokimyanın, inşaattan ambalaja, otomotivden beyaz eşyaya kadar pek çok sektöre etki ettiğini ve bu nedenle buradaki fiyat hareketlerinin hassas olduğunu söyledi. Türkiye’nin güçlü ham madde üretimine yönelik sanayi tesislerine ihtiyacı olduğunu da özellikle belirten Bahçıvan, Türkiye’nin ancak bu şekilde dışa bağımlılığının azalacağını ve sürdürülebilir başarıları yakalayabileceklerini dile getirdi.
TURAGAY: HAMMADDEDE YÜZDE 85 DIŞA BAĞIMLIYIZ
Ticaret Bakan Yardımcısı Rıza Tuna Turagay, İSO tarafından düzenlenen panelde yaptığı konuşmada dünyadaki büyük petrokimya üreticilerinin, üretimi kısarak piyasadaki arzın azalmasına ve fiyatların yükselmesine yol açtığına dair duyumlar aldıklarını söyledi. Konuyu yakından takip ettiklerini ifade eden Turagay, Türkiye’nin, petrokimya alanında yüzde 85 oranında ithalata bağımlı olduğunun altını çizdi. PETKİM’in özelleştirilmesinin ardından yaptığı üretimle Türkiye’deki toplam hammadde ihtiyacının sadece yüzde 15’ini karşılayabildiğini anlatan Turagay, hammadde de pek çok üründe ithalata bağımlılığın olduğuna işaret etti. Pandemi sürecinde üretimdeki duruşlar, arzdaki ani-iniş çıkışlar ve Çin’in iç talebinden kaynaklanan sebepler nedeniyle hammadde fiyatlarının arttığını dile getiren Turagay, Türkiye’de yaşanan hammadde sorununun kalıcı şekilde çözümü için dışa bağımlılığın azaltılması gerektiğinin altını çizdi. Üreticinin, hammaddeyi uygun fiyatla ve uzun vadeli alabilmesinin önemine değinen Turagay, önümüzdeki dönemde Green Deal, biyoplastik ve geri dönüşümün önem kazandığı bir döneme girdiklerini ve bu gerçeklerin de tartışılması gerektiğini kaydetti. Bölgeselleşmenin önemini arttırdığına işaret eden Turagay; Türkiye’nin, dünyadaki en büyük pazarlardan biri olduğunu ve artık hammaddeye değil pazara yakınlığın esas hale geldiğine dikkat çekti.
EROĞLU’NDAN FİYAT ARTIŞINA ÇÖZÜM ÖNERİSİ
Türkiye’deki hammadde üretiminin, toplam talebin yanında devede kulak kaldığını belirten PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, İSO’nun gerçekleştirdiği panelde yaptığı konuşmasında, hammadde fiyatlarındaki astronomik fiyat artışlarının en azından Türkiye açısından çözülebilmesi adına şu görüşleri paylaştı: “iç pazarımızda plastik hammaddeye ciddi talep var. Bu nedenle yerli üreticinin, yurt içinde fiyatların daha da tırmanmasını sağlayacak ihracat stratejisini gözden geçirmesi gerekiyor. Nitekim AB ülkelerindeki ana hammadde üreticileri, arz sıkıntısı yahut fiyat artış dönemlerinde önceliği kendi iç piyasalarına veriyorlar. Dolayısıyla Türkiye’deki sanayiciler olarak bizlerin de yerli hammadde üreticisinden aynı yaklaşımı beklemek hakkımız. Ayrıca ekonomi yönetiminden de plastik hammaddeyi; ham olarak ihraç etmek yerine, yurt içinde işlenerek nihai ürüne dönüştürüp, daha katma değerli şekilde ihraç etmenin yolunu açacak önlemleri almasını bekliyoruz. Önerimiz böylesi zorlu bir süreçte yerli hammadde üreticisinin, mamul üreticileriyle diyalog ve iş birliği halinde hareket etmesidir. Üreticinin çağrısına kulak tıkanıyorsa, kamunun bu konuda arabulucu yahut oyun kurucu olarak çerçeveyi çizmesi gerekiyor. Nitekim geçmiş yıllarda kamu, farklı sektörlerde spekülasyonu engellemek için hammadde ihracatına kısıtlamalar getirmiş ve sorunun çözümüne katkı sunmuştur” dedi.
Hammadde fiyatlarındaki çılgın yükselişin önlenmesine dair ikinci çözüm önerisini de anlatan Eroğlu, pandeminin de tetiklediği bu kritik süreç sona erene kadar en azından belli bir takvim dahilinde ithal hammadde üzerindeki bazı vergilerin geçici olarak askıya alınması teklifinde bulundu. İthal hammaddeden geçici olarak vergi alınmamasının, fiyatlarda kısmi de olsa rahatlama getireceğini belirten Eroğlu, ‘Vergiden arındırılmış olacağı için daha ucuz temin edilecek ithal hammadde, fabrikalardaki çarkların daha hızlı dönmesini sağlayacaktır. Üretim maliyetleri ve dolayısıyla ürün maliyetlerine düşürücü etki oluşacak. Örneğin marketten aldığımız plastik su şişesinin fiyatında, sudan ziyade plastik şişenin maliyeti belirleyicidir. Dolayısıyla hammadde fiyatlarındaki astronomik yükselişe çözüm önerimizi; ilk adımda yerli üreticinin, ürettiği hammaddeyi ihraç etmek yerine iç piyasadaki sanayiciye satması, ikinci adımda ise ithal hammaddeden alınan verginin geçici süreyle alınmaması olarak özetleyebiliriz. Bu adımların atılması üretimimizi rahatlatırken öte yandan hem Türkiye ekonomisinin canlanmasını sağlar hem de maliyetlerdeki düşüşle birlikte makro ekonomideki yüzde 5’lik enflasyon hedefinin tutturulmasını kolaylaştırır” şeklinde konuştu.
PETROKİMYA SEKTÖRÜ NE DÜŞÜNÜYOR?
İSO toplantısında konuşan isimlerden Socar Türkiye Ticaret Başkan Yardımcısı Salimov, hammadde fiyatlarındaki artışın kartel tarafından oluşturulmadığını zamların, pandemiden kaynaklanan sebeplere dayandığını ileri sürdü. BASF Türkiye Genel Müdürü Atikoğlu, katma değerli üretimin önemine değinirken, LyondellBasell Afrika, Ortadoğu, Türkiye Bölge Satış Müdürü Tamakan da ürettikleri çeşitli hammadde ürünleriyle dünya çapında olduğu gibi Türkiye’deki piyasalara da hizmet sunduklarını ancak yakın zaman için ülkemizde yatırım planı içinde olmadıklarını ifade etti. TKSD Başkanı Erceber ise özellikle petrokimya sanayi için kümelenme modelinin önemli olduğunu belirtti.