Türkiye, kilogram başına 2.6 dolarlık ortalama plastik mamulleri ihracat fiyatıyla Çin’in bile yüzde 38 altında kalıyor. Ayrıca global plastik mamul ihracatçısı 20 ülkenin ortalama ihracat fiyatı kilogram başına 4.5 dolar. Söz konusu veriler, Türkiye’nin plastik ihracatında yeterince rekabetçi olmadığını gösteriyor. Türkiye’nin üretim kalitesi çok iyi olsa da rekabetçiliği artırmak için mutlaka katma değeri yüksek üretim ve ihracata odaklanmalıyız.
Türkiye ekonomisinin önemli sanayilerinden plastik sektörü, bugün itibarıyla 10 milyon tonu aşan toplam üretimi, 40 milyar dolarlık doğrudan ihracatı ve son 10 senede yıllık ortalama yüzde 10 büyümesi ile yurt ekonomisine olan katkısını her geçen yıl artırıyor. Türkiye plastik sektörü, ulaştığı üretim kapasitesiyle Avrupa’da ikinci, globalde ise altıncı sırada bulunuyor. 2017 yılında yaklaşık 150 ülkeye ihracat gerçekleştiren sektörün doğrudan ihracatı yüzde 5.6 artışla 4.3 milyar dolara yükseldi. 2017’de yükselişini bu yılın ilk üç çeyreğinde de sürdüren Türkiye Plastik sektörü ihracatı, miktarda yüzde 6.6 artışla 415 bin tona, değerde ise yüzde 14.5 artışla 1.2 milyar dolar şeklinde gerçekleşti. Bu yıl sonunda sektörün doğrudan ihracatının 4.7 milyar dolara ulaşacağını tahmin ediyoruz.
İhracatta olumlu gelişmelere rağmen Türkiye, birim ihraç fiyatında globalde 19’uncu sırada yer alıyor. Kilogram başına 2.6 dolarlık ortalama ihracat fiyatıyla Türkiye, ucuz mal tedarikçisi olarak tanınan Çin’in 3.8 dolarlık ortalama ihraç fiyatının bile yüzde 38 altında kalıyor. Ayrıca dünya plastik mamul ihracatçısı 20 ülkenin ortalama ihraç fiyatı kilogram başına 4.5 dolar. Söz konusu veriler, Türkiye’nin plastik ihracatında yeteri kadar rekabetçi olmadığını gösteriyor. Türkiye’nin üretim kalitesi çok iyi olsa da rekabetçiliği artırmak için mutlaka katma değerli üretim ve ihracatı noktasındaki sorunları giderecek çalışmalara odaklanmış durumdayız. Bu anlamda Plastik Mükemmeliyet Merkezi projemizi kritik önem taşıyor. PAGEV Plastik Mükemmeliyet Merkezi, özelde plastik sektörüne genelde yurt ekonomisine güç katacak. Stratejik iş birliğiyle kurulacak merkezimizde bilimsel nitelikli, ticarileşme potansiyeli yüksek araştırmalar ile plastik sektörünün daha hızlı büyümesini planlıyoruz. Ayrıca Türk Plastik sektöründe bir ilk olma özelliği taşıyan merkez ile yüksek teknoloji gerektiren ürünlerin üretimini sağlayacağız.
Artan taleple plastik sektörü yüzde 9 büyüdü
Otomotiv, beyaz eşya, inşaat ve ambalaj gibi sanayi kollarından gelen taleplerle Türkiye Plastik Sektörü 2017 yılında yüzde 9 büyüdü. Büyüme ile birlikte sektördeki makine ve teçhizat yatırımları artarak da 932 milyon dolara ulaştı. Türkiye'nin plastik mamul üretimi 2017 yılında miktar bazında %8.5’lik artışla 9.6 milyon tona, değerde ise % 9 artışla 36.8 milyon dolara yükseldi.2017 yılında iç pazarda da plastik ürünlere yoğun bir talep yaşlandı. Taleple birlikte 2016 yılına göre iç tüketim miktarda % 8.9, değerde ise yüzde 9.2 arttı. Böylece iç pazarda 35.6 milyar dolar değerinde 8.6 milyon ton plastik mamul tüketildi.
Yakaladığı büyüme performansını bu sene de sürdüren Türkiye Plastik Sektörü, bu yılın ilk çeyreğinde rekor büyüme kaydetti. Bu yılın ilk üç ayında plastik mamul üretimi, 2017'ye göre yüzde 48.7 artışla 3.5 tona, değerde ise yüzde 54.5 artışla 13.6 Milyar dolara ulaştı. Bu dönemde iç pazarda tüketilen plastik mamuller ise 2017'ye göre, yüzde 55.8 artışla 13.3 milyar dolara, miktarda ise yüzde 53.9 artışla 3.2 milyon tona yükseldi. Sektör açısından ilk çeyrekteki performans ile siyasi ve ekonomik gelişmeler dikkate alındığında plastik Mamul üretiminin bu yılın sonunda 2017'ye göre miktar bazında yüzde 6 artarak 10.2 milyon tona, değer bazında yüzde 8.5 artışla 39.9 milyar dolara yükseleceğini tahmin ediyoruz.
Türkiye Plastik sektörünün gelişmesi noktasında ihracat kritik önem taşıyor. Sektörün ihracat rakamlarını ve ihracat yaptığı ülke sayısını mutlaka artırması gerekiyor. Bu doğrultuda ihracatçı birliklerinin markalaşma, ÖTV, fuar destekleri ve bürokrasinin azaltılması noktasında çok daha aktif rol oynaması lazım. Türkiye Plastik sektörünün dünyanın her yerinden katılımcıları ağırlayacak, ürünlerini tanıtma fırsatı yakalayacak bir Türk İhraç Ürünleri Fuarı’na ihtiyacı var. Çin'in 1957’den bu yana düzenlediği Kanton Fuarı, bunun çok iyi bir örneğini oluşturuyor. Kanton Fuarı Hayata geçirildiği günden bu yana ihracatçılarına yaklaşık 1.3 trilyon dolar iş bağlantısı ve ihracat hacmi yarattı. 25000 katılımcı firmayı ağırlayan fuarı, 210 ülkeden milyonlarca kişi ziyaret ediyor. Kanton Fuarı ilkbahar ve sonbahar olmak üzere yılda iki kez ve 4 fazda yapılıyor. Sadece bir fazda Çinli firmaların iş bağlantıları 30 milyar dolardan fazla. 4 fazdan elde edilen gelir ise 120 milyar doları geçiyor. Bu da fuarın bir fazının Türkiye'nin 3 aylık ihracatını tek başına yaptığını gösteriyor. Ülke olarak 150 milyar dolarlık ihracatımızı arttırmayı hedeflerken Çin’in büyük gelirler elde ettiği bu modeli yok sayamayız. Böyle bir oluşum için de sivil toplum kuruluşlarının öncü rol oynaması gerekiyor.