Karayolu Trafik ve Yol Güvenliği Derneği Genel Başkan Yardımcısı Suat SARI, Küçükçekmece PAGEV Plastik Teknolojisi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri ile bir araya gelerek trafik güvenliği hakkında bilgilendirici bir seminer verdi. Okul konferans salonunda gerçekleşen seminere yaklaşık 250 öğrenci öğretmenleri ile birlikte katıldılar. Karayolu Trafik ve Yol Güvenliği Derneği Genel Başkan Yardımcısı Suat SARI, öğrencilere yaptığı sunumunda, genel hatları ile trafik güvenliği, trafik kazalarını önlemek ve sürücü ve yaya bilincine yönelik kapsamlı bilgiler aktardı. PAGEV Lisesi öğrencilerinin ilgi ile takip ettiği seminer sonunda bir açıklama yapan Suat SARI, genç öğrencilerimizin trafik bilinçlerinin artırılmasına yönelik çalışmalarının son derece verimli geçtiğini kaydederek, trafik eğitimlerinin ülke genelinde her alanda yaygınlaşması gerektiğinin altını çizdi.
Karayolu Trafik ve Yol Güvenliği Derneği Genel Başkan Yardımcısı Suat SARI’nın Trafik Güvenliği hakkında genel ve istatistiki veriler içeren makalesini de aşağıda bilgilerinize sunuyoruz.
TRAFİK’DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her yıl dünyada 1 Milyon 240 binden fazla insanın ölümü ve 50 Milyon insanın yaralanmasına neden olan TRAFİK GÜVENLİĞİ SORUNU, küresel bir Halk sağlığı problemi haline gelmiştir.
Yol, sürücü, yolcu, yaya güvenliğiyle ilgili , çeşitli ülkeler tarafından yapılan uygulamalar toplumların sosyal yaşamları ve genel kültürleriyle çok yakından ilgilidir. Ülkeyi yönetenlerin trafik güvenliği hakkındaki öncelikleri ve halk sağlığını tehdit eden bu durumu önemseme dereceleri trafik kazalarının önlenmesinde o derece etkili olabilmektedir. Toplumun da sivil toplum kuruluşları vasıtasıyla süregelen bu kazaları engelleyecek sistemleri kurmaya doğru bir gelişim içinde olmaları gerekmektedir.
GENEL BİLGİLER
Trafik kazalarını önlemek ve Trafik de iş güvenliğini tesis etmek için ;Türkiye'de sürücü eğitiminin ve ehliyet veriliş şeklinin niteliğini değerlendirmek ve anılan işlemin bu konuda proaktif yaptırımlar yapan, AB ülkeleriyle kıyaslanarak incelenmesi ve Türkiye’ye özgün bir model oluşturulmasına yönelik çalışmaların yapılması ivedi bir hal almıştır.
Yolcular ve sürücülerin Ulaşım esnasında kazaya karışmama ve zarar görmeme konusunda garantileri yoktur. Kazalar sadece ulaşım sorunu olmayıp halk sağlığının ana problemlerindendir. Söz konusu kazalar her yıl binlerce insanın ölümüne, sakat kalmasına ve yüz binlercesinin de yaralanmasına neden olmaktadır.
Trafik kültürünü benimseyen insanlar, her alanda olduğu gibi olumlu davranışlarda bulunan ve karayolu trafik güvenliğinin geliştirilmesi için en önemli unsurdur. Bu sebeble İş güvenliği açısından yolcu, yaya ve sürücülere verilecek günümüz araç teknolojilerine uygun pist eğitimleri,davranış ve sakınma benzeri psikoteknik eğitimlerin kazaların azalmasında çok etkili olacağı kuşkusuzdur.
DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü) ‘nün yayınladığı Dünya da ki ölüm oranlarında Trafik kazalarından kaynaklanan ölümlerin 3. sırada gelmesi iş güvenliği açısından Trafik kazalarının azaltılmasının hem Dünya için, hem de Türkiye için önemini açıklamaktadır. Bu oranlar heryıl artan Trafik kazaları hakkında daha proaktif kararlar alınmasını gerektirmektedir. AB üyesi ülkelerde Trafik kazaları ülke parlementolarında sorgulanan en önemli konulardan biri olduğundan, AB ‘ye giriş aşamasındaki Türkiye‘de de Trafik kazalarının önlenmesi ve halk sağlığının korunması için birçok önlem almanın zamanı gelmiş ve geçmektedir.
Türkiye’de trafik kazalarında ölen ve yaralanan kişilerin aileleler üzerinde bıraktığı manevi etki boyutu ve gerek aileler, gerekse ülke milli gelirini etkileyen maddi kayıplarının boyutu, bu gidişe karşı, yeni önlemler alınmasını gerektirmektedir. İş kazalarına nazaran Trafik kazalarındaki ölüm oranının fazlalığı, eğer önlem alınmaz ise gelecek yıllarda bu sayının daha da artacağını bildirmektedir.
Bugüne kadar Devlet tarafından yapılan denetim ve Milli Eğitim Bakanlığı mevzuatı çerçevesinde Sürücü kursları tarafından yapılan sürücü eğitimi, Devlet erkinin bu konuda yeterli olmayan personel sayısı ile trafik kazalarının önlenmesinde yeterli başarıyı gösterememiştir. Bu tespitin argümanı ise batı ülkelerindeki kaza sayıları sonucu oluşan ölü ve yaralı sayılarının, Türkiye ‘de gerçekleşenler ile oranının mukayese edilemeyecek oranda Türkiye aleyhine olan farkıdır.
İŞVEREN SORUMLULUĞU
Trafik kazalarına iş güvenliği açısından baktığımızda konunun ilk muhatabı Ticari araç sürücüleri olmaktadır. Ticari araç kategorisindeki taksi, kamyon, kamyonet, TIR, otobüs, minibüs, midibüs, traktör ve benzeri araçlar ticari faaliyette bulunduklarından dolayı yapılan bu iş, ulaşım, taşımacılık, yük ve benzeri bir faaaliyeti yürütmektedir. Bu nevii araçlardaki başta sürücüler ve sonra yaya ve yolcular risk grubunun merkezi olmaktadırlar. İş ve meslek kazalarını irdelediğimizde sürücülerin iş güvenliği ve sağlığında bu çerçevede değerlendirilmediklerini görülmektedir.
Günümüzde birçok işveren, çalıştırdığı işçilere araç sağlamakta ve bu araçlar işçiler tarafından işin yapılması amacıyla kullanılmaktadır. İşçinin kullandığı aracın trafik kazasına karışması halinde işverenin sorumluluğunun ne olacağı hukuki açıdan önemlidir.
İşçinin kullandığı aracın kaza yapması sonucunda, yaralanması veya hayatını kaybetmesi halinde işveren sorumlu olacaktır. Zira 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 2.maddesi uyarınca araçlar da işyeri sayıldığından, işçinin karıştığı bir trafik kazası iş yerinde gerçekleşmiş bir iş kazası gibi sayılmaktadır.
Bu istisnalar dışında işçiye gerekli eğitimlerin verilmemesi, işçinin kullandığı aracın teknik bakımlarının yapılmamış olması veya yapılmış olsa bile kazanın teknik bir arıza sonucu meydana gelmesi hallerinde işveren “tehlike sorumluluğu” gereği sorumludur. Örneğin, aracın freninin patlaması, rotunun çıkması ve benzeri nedeniyle kaza meydana gelmiş ise, tehlike sorumluluğu nedeniyle işveren tam olarak sorumludur.
İşverenlerin işçilere verdikleri eğitimlerin sertifikalarını özlük dosyasında saklaması, tüm araç ve ekipmanların bakımlarını periyodik olarak yaptırması, talimatları anlattığını imzalatması, işin tehlike sınıfına göre, işyeri sağlığı ve güvenliği uzmanlarından hizmet alarak, işçinin sağlığını ve güvenliğini sağlamak için gerekli tedbirleri alması ve ticari olarak mümkünse bu tip kazalara ilişkin maddi ve manevi tazminatı da içeren sigorta yaptırması, olası tazminatları önleyecektir.
EKONOMİK BOYUTU
Türkiye’de sürücü eğitimi ve ehliyet verme test işlemleri özel sürücü kursları vasıtasıyla, Almanya ‘da ise TÜV ve DEKRA adlı özel kuruluşlar tarafından özel pistlerde yapılmaktadır.
Tüm Dünyada da olduğu gibi Trafik kazalarında en büyük hatalar sürücü kusurlarından kaynaklanmaktadır. Kuşkusuz Trafik kültürünün eksikliği, yol standartı, yatay ve düşey işaretlemelerin yetersizliği ile araç kullanım kusurları sınıfına giren uyku apnesi, alkollü araç kullanımı, yorgunluk kazaların başlıca nedenlerindendir. Ancak yıllardır eğitim almamış ve kullandığı aracın teknolojisini iyice öğrenmemiş sürücülerin Türkiye ‘de ki kazalarda sorumlulukları %90-95 dir. Bu oran AB ülkelerinde %65 ABD‘de ise %58 dir. Burada doğru bir değerlendirme yapılmadığı görülmektedir. Kazalar hakkında bilirkişi raporlarının istatistikleri yayınlandığında, bu oranları daha net görmek mümkün olabilecektir.
DSÖ 2004 yılında yaptığı araştırma verilerine göre Avrupa Topluluğu'nda trafik kazası neticesinde ölen bir kişinin tahmini sosyo-ekonomik maliyeti 1 milyon Euro 'dur. Bunu Türkiye’deki trafik kazalarında can veren insanlara uyarladığımızda, Trafik kazalarının Türkiye‘de yıllık 5 milyar Euro sosyo-ekonomik maliyeti olduğunu söylemek mümkündür.
DSÖ tarafından 2004 yılında yayınlanan, Dünyadaki ölüm nedenleri arasındaki 10 ölüm nedeni içinde, Trafik kazaları 9. Sırada yer almaktadır . Bu gidişe bir önlem alınmadığı taktirde, bu sıralamanın 2030 yılında halk sağlığı ve güvenliğini tehdit eden en önemli beşinci ölüm nedeni olarak yer alacağı tahmin edilmektedir. Halkın can ve mal güvenliğini tehdit eden bu önlenemez facianın ülke ekonomilerinde de “ israf ekonomisi” olarak yer bulduğu İTÜ İstanbul Teknik Üniversitesi –UYG-AR merkezi tarafından ifade edilmektedir.. Trafik kazaları sonrası ölen, sakat kalan yetişmiş insan gücü, hurdaya ayrılan araçlar, veya hasar sonucu onarılan araçlara ödenen onarım bedelleri(Türkiye karayollarında kullanılan araçların %63’ü ithaldir)konunun ekonomik boyutunu gözler önüne sermektedir. OSD (Otomotiv Sanayicileri Derneği) 2015 verilerine göre pazardaki toplam 817 bin aracın, 511 bin adeti ithaldir.
Türkiye'de 2018 yılı itibarıyla toplam 28 milyon kişinin sürücü belgesi bulunuyor. Ehliyeti olanların 22 milyonunu erkekler, 6 milyonunu kadınlar oluşturuyor.
Emniyet Trafik Müdürlüğü verilerine göre, son beş yılda araç sayısındaki artış oranı % 40, sürücü sayısındaki artış ise % 23 oldu. Araç ve sürücü sayılarındaki bu yıllık artış oranı ile, 2028 yılında araç sayısının bugune göre %80 artacağı öngörülmektedir.
Trafik kazaları sayısında ve kazalar sonucundaki ölü ve yaralı sayısında Avrupa’da 1. sırada olan Türkiye ‘de Trafik kazaları, gerek iş güvenliği ve gerekse yaya, yolcu ve sürücü açısından halk sağlığını tehdit eder hale gelmiştir. Trafik kazalarının iş güvenliği ve sağlığı ile toplum sağlığı açısından ele alınması artık ivedi bir hal almıştır.
Tablo -1-
Tablo-2-
Tablo-3-
Tablo-4-
Kaynak; Tablo 1-2-3 TÜİK istatistikleri ve Emniyet genel müdürlüğü www.trafik.gov.tr
Tablo 4: Almanya Ulaştırma Bakanlığı ve TÜV istatistikler
http://www.bmvi.de/DE/Home/home.html,
https://www.tuev-sued.de/company/locations/europe/germany