Yeni ekonomi modelinin dayandığı ihracatla büyüme hedefi fabrikaların kapasitelerine, kapasite artışları da kur belirsizliği ve uzun vadeli finansman kıtlığına takılıyor. Kur korumalı TL mevduatın doları çekeceği noktanın rekabetçiliğinden endişe eden ihracatçılar, bir yandan da uzun vadeli finansman bulamayınca yatırım kararlarını rafa kaldırıyor.
Merve YİĞİTCAN
Son döneme damgasını vuran yeni ekonomik model ihracatla büyümeyi önceliklendirirken, kapasitelerde sınıra yaklaşan ihracatçılar uzun vadeli kredi bulamadığı ve kurun nerede duracağını öngöremediği için yeni yatırım planlarını rafa kaldırmak zorunda kalıyor. “Kapasite artmadan ihracat artmaz” diyen sanayiciler, yeni yatırımların hayata geçmesi için uzun vadeli ve uygun finansman modelleriyle ihracatçının desteklenmesini, kurda da rekabetçi seviyede stabilite istiyor.
Son açıklanan aralık ayına ilişkin imalat sanayi kapasite kullanım oranları yeni yatırım gerekliliğinin en önemli sinyallerinden biri. Aralıkta yüzde 78,7’ye çıkan kapasite kullanım oranı, ara malları sanayinde yüzde 80,3’e kadar yükseldi. İmalat sanayinin yüksek kapasite kullanımı olumlu, ancak piyasada dengeye oturmayan kur ve uzun vadeli finansmana erişim sorunu yatırım planlarının hayata geçirilmesi noktasında duraklamaya neden oluyor. Yatırımların devreye girmemesi ise ihracatla büyüme odağına oturtulan yeni ekonomik modelin geleceğini tehlikeye atabilir. Konuyla ilgili DÜNYA’ya değerlendirmelerde bulunan çeşitli sektör temsilcileri, ihracatta sürdürülebilir bir büyümenin yakalanması için rekabetçi kur ve uzun vadeli uygun finansman vurgusu yapıyor.
Kurun durduğu seviye yatırımı etkileyecek
TOBB Konfeksiyon ve Hazırgiyim Sanayi Meclis Başkanı Şeref Fayat, ihracatın iyi gittiğini, pek çok sanayicinin yeni yatırımlar için OSB’lerde yer tahsisine gittiğini söylerken, bundan sonra önemli olanın bu yatırımların devreye girmesi için iyi bir yatırım iklimi olduğunu söyledi. İhracatçıların faizde önünü görebilmesinin ve kurun çok oynak olmamasının önemine dikkat çeken Fayat, “Henüz bununla ilgili yatırım iklimi anlamında gerekenlerin olmadığını söyleyebilirim. Şu an biz faizin nerede olacağını bilmiyoruz. Bırakın faizleri kurun nerede duracağını da bilmiyoruz, bu nedenle ihracatçılar olarak bütçe yapamıyoruz” dedi.
Kur korumalı TL mevduatın da yatırım kararlarını etkileyeceğini söyleyen Fayat, şöyle devam etti: “Eğer yeni mevduat ürününe vatandaş büyük bir teveccüh gösterirse ve dolar daha da düşerse, ihracatçılar olarak bırakın yeni yatırım yapmayı asgari ücretin maliyetini bile karşılamakta zorlanırız. İhracatçı kurların rekabetçi olmasını ister. Bence ihracatçı, yeni yatırım kararında faizden önce yeni açıklanan mevduat modelinin dövizi nerelere getireceğini izleyecektir. Şu an çoğu kişi beklemede, eğer önünü görebilirse bu yatırımları yapar. Kurda ve faizde de şu an bu öngörülebilirlik yok. Şu an politika faizi ile alakası olmayan TL krediler var. İlk çeyrekte yatırımlar için bekle-gör politikasının oluşacağını düşünüyorum.”
“Kimse yatırım havasında değil”
TOBB Türkiye Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sanayi Meclisi Başkanı Yavuz Eroğlu, firmaların üretimlerinin yoğun, ihracatlarının iyi gittiğini söylerken, ihracatın sınırının ‘firmaların kapasitesi kadar’ olduğunu vurguladı. Firmaların kapasitede sınıra geldiğini dile getiren Eroğlu, “Yeni yatırım yapılabilsin ki ihracat sürdürülebilir bir şekilde büyüsün. Ama bu konuda öngörülebilirlik kaybolduğu için yatırımla ilgili ciddi sıkıntı var. İhracat büyümesiyle Türkiye büyüyecek, diye bir sav var. Ama ihracat kapasitesi büyüdüğü kadar artar. Firmaların yatırım hedefleri vardı. Yatırım ayağı çok sorunlu, kimse yatırım havasında değil” diye konuştu.
Döviz artışının yarattığı maliyet artışının birçok yatırım kaleminde artışa neden olduğuna değinen Eroğlu, ihracatla büyüme modelinin sürdürülebilir olması için yatırımların devamının gelmesi gerektiğini, bu neden bir şekilde öngörülebilirliğin bir an önce sağlanması gerektiğini sözlerine ekledi.
Stabil ve rekabetçi kur gerekiyor
İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Başkanı Tahsin Öztiryaki, ihracatta önemli gelişmelerin yaşandığını, Türkiye’den talebin yüksek olduğunu, bu şekilde devam ederse daha da artacağını, muhakkak kapasite büyütülmesi gerektiğini söyledi. Yatırıma ihtiyaç olduğunun altını çizen Öztiryaki, “Yatırım da finansmana ulaşımdan geçiyor. Finansmana uzun vadeli ve uygun şartlarda ulaşımın olması halinde yatırımlar artar. Bunun hazırlığı var. İhracatı artıracak ithalatı düşürecek yatırımların desteklenmesi gerekiyor. Kur artsın diye bir talebimiz yok, ama stabil ve rekabetçi olması önemli” diye konuştu.
“Bir senelik krediyle yatırım olmaz”
Türkiye Makine Federasyonu (MAKFED) Başkanı Adnan Dalgakıran, yatırım ihtiyacına vurgu yaparken, yatırımların yapılması için düşük faizli uzun vadeli kredi gerektiğine işaret etti. Dalgakıran, “Dolayısıyla 5 yıl - 10 yıl vadeli kredi alacaksın ki yatırım yapabilesin. Bir senelik krediyle yatırım yapılmaz. Bu alanda bir gelişme yok onu bekliyoruz” dedi. İhracatçıların bankalardaki TL limitlerde yaşandığı sıkıntılara da değinen Dalgakıran, dövizin artmasına rağmen TL limitlerin aynı kaldığını, ancak bunların güncellenmesinin şart olduğunu vurguladı.