TOBB’un başlattığı “El verin Ev Yapalım” kampanyasına iş dünyasından destek çağrısı gelirken, inşa edilecek yeni binaların; depreme dayanıklı, enerji verimliliği yüksek, çevreci ve önümüzdeki 50 yılda barınma ihtiyacını karşılayabilecek modern tasarıma sahip olması gerektiğinin altı çizildi
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un, depremden etkilenen 11 ilde, 67 bin konut ve köy evinin yapım sürecini başlattıklarına dair açıklamasından sonra Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), depremzedelerin kalıcı konut ihtiyacının karşılanması amacıyla "El Verin Ev Yapalım" kampanyasını başlattığını açıkladı. 1 milyar liralık nakit bağış ile kampanyanın startını veren TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun, “odalarımızla borsalarımızla, sektör meclislerimizle, kadın ve genç girişimci kurullarımızla, yani camiamızın tamamıyla bu kampanyaya dahil oluyoruz" şeklindeki açıklamasını hatırlatan TOBB Plastik Kauçuk Kompozit Sanayi Meclis Başkanı Yavuz Eroğlu, herkesi “El verin Ev Yapalım” kampanyasına destek olmaya çağırdı. Depremin ilk anından beri iş dünyası olarak acil ihtiyaçların karşılanması için seferber olduklarını hatırlatan Eroğlu şöyle konuştu: “Depremzedelerin yaralarını birlikte sarmaya devam ediyoruz. Acil yardımların ardından şimdi de depreme dayanıklı, çevreci ve enerji verimliliği normlarına uygun konutlar inşa edilecek. Arsa konusunda yer tahsisi, yöresel mimariye uygun mühendislik projesi ve altyapı hizmetleri devlet destekli olacak depremzede konutları, iş dünyamızın finansal desteğiyle inşa edilerek teslim edilecek.
ENERJİ VERİMLİ ÇEVRECİ BİNALAR
Deprem felaketinden etkilenen 11 ili kapsayan bölgelerde inşa edilecek yeni konutların enerji verimli ve çevreye duyarlı tasarlanması gerektiğini söyleyen EPSDER Başkanı Erdem Ateş, deprem sonrası ciddi bir inşa süreci başlatan Türkiye’nin süreci modern inşa normlarına uygun şekilde yürütme fırsatını kaçırmaması gerektiğini belirterek şunları kaydetti: “İnşa edilecek yapılar en az 50 yıl bölge insanımızın sağlıklı, güvenli, konforlu ve enerji verimli şekilde barınma ihtiyacını karşılayacağı için bu konutlar, çağın ve gelecek yılların gereksinimleri göz önüne alınarak en üst seviyede enerji verimli olarak tasarlanmalı. Daha sonra tekrar tadilat ile yenilemeyi gerektirmeyecek şekilde inşa edilmeli. Ülkemizde binalardaki ısı yalıtım hesapları için yürürlükte olan “TS 825 - Binalarda Isı Yalıtımı Kuralları Standardı” yaşanan enerji arz güvenliği problemleri, iklim değişikliğine bağlı yaşanan sel, orman yangını ve kuraklık felaketleri, ülkemizin taraf olduğu Paris Antlaşması gibi hususlar neticesinde çağımızın ve geleceğin gereksinimleri doğrultusunda Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Türk Standartları Enstitüsü tarafından ısıtma ve soğutma enerjisi ihtiyacını asgariye indirecek şekilde 2022 yılının sonunda yenilenmiş ancak 2023’ün hemen başında ülkemizde meydana gelen depremler dolayısıyla mütalaa ve yürürlüğe girme süreçleri henüz tamamlanamamıştır”.
SIFIR ENERJİLİ BİNA KONSEPTİ
Binalarda Enerji Performansı Mevzuatımızda 2022 yılında yapılan “Neredeyse Sıfır Enerjili Bina (NSEB)” konsepti revizyonu ile 1 Ocak 2023 tarihinden itibaren bir parseldeki toplam inşaat alanı 5.000 m2 ’den büyük olan tüm binaların enerji performans sınıfının en az “B” olacak şekilde inşa edilmesi ve kullanılacak enerjinin en az yüzde 5'inin yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanmasının zorunlu olduğunu hatırlatan EPSDER Başkanı Ateş, 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren NSEB bina şartının 2.000 m2 ’ye, yenilenebilir enerji kullanım oranı ise %10’a çıkarılacağını söyledi.
Ateş sözlerini şu şekilde tamamladı: “Deprem bölgesinde yer alan 11 ilimizdeki konutların standartlarda yer alan Derece Gün Bölgelerine göre oluşan ve tabloda yer alan yeni U değerlerine göre inşa edilmesi durumunda, bu konutlarla hem yakın gelecekte yürürlüğe girecek mevzuata hem de güncel NSEB koşullarına uygun yapılaşmaya olanak sağlanacak. Böylelikle Kamunun özel sektöre örnek ve öncü olması sağlanacağı gibi enerji verimliliği, iklim değişikliğine karşı mücadele, çevreye duyarlılık, yenilenebilir enerjiden yararlanılması ve sürdürülebilirlik yönleriyle bu konutların inşasının tam anlamıyla bir sosyal etkisi de arttırılmış olacaktır. Afet bölgesindeki yeni imar faaliyetleri ve yapılaşma projesinin bu şekilde enerji verimli ve çevreye duyarlı yapılması, bölge insanımızın güvenli, sağlıklı ve konforlu yaşam alanlarına kavuşmasına, sağlanacak tasarruf ile enerji ithalatı kaynaklı cari açığın kapatılmasına, azalacak fosil yakıt tüketimi ve buna bağlı sera gazı salımı ile iklim değişikliği kaynaklı yaşanan sel, kuraklık ve orman yangını gibi felaketlerin engellenmesine olanak sağlayacak”.