Son dönemde özellikle “İngiltere’den Çöp İthalatı” başlığı ile basında yoğun bir şekilde gündeme gelen haberlerle ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız bir çalışma başlattı. Bu çalışmalar çerçevesinde PAGEV olarak, Mayıs ayı başında Bakanlığa davet edilerek, konuyla ilgili tüm üst düzey Bakanlık yetkililerinin hazır bulunduğu bir toplantıda konu istişare edildi.
Bakanlıkta yapılan görüşme sırasında konuyla ilgili geri dönüşüm firmalarımızı da toplantıya telekonferansla bağlayarak, PAGEV’e ilettikleri görüşlerini Bakanlığımızla da paylaşma imkanı sağladık.
Bakanlıkta oluşan ilk hakim görüş; tümden ithalatın yasaklanması yönündeyken, özellikle yaptığımız bilgilendirmeler neticesinde “Sap ile samanın ayrılacağı” bir denetim mekanizması ile ithalatın kontrol altına alınması ön plana çıkmıştır.
Binde bir seviyesinde bile olsa bazı “Çantacı” firmaların başta İngiletere olmak üzere, yabancı ülkelerden atık ihracatına getirilen teşviklerden de yararlanıp, çöpleri Türkiye'ye getirmekte olması kabul edilemez bir durumdur. Çevre hassasiyetimiz ve gelecek nesillerimizin sağlıklı bir ortamda yaşamaları, her türlü ticari kaygının ötesindedir. Dolayısıyla Türkiye’ye herhangi bir şekilde; tarım ilaçlarının ambalajları gibi tehlikeli atıkların ithali veya başkaca riskli çöplerin ithalindeki suistimallerin önlenmesi sektör olarak bizlerin öncelikli talebimizdir. Bizler önce ülkemiz ve çevremizi ön planda tutarken, çevre adına yanlış işler yapanlar varsa bunları aramızda barındırmayacağımız gibi, bu konularda yasal çalışmaların yapılmasında da en önde yer almaya devam edeceğiz.
Ancak, çöp ile geri dönüşüme uygun plastik atıkların karıştırılmaması da çok önemlidir. Nitekim Dünyada gitgide içerisinde daha fazla geri dönüştürülmüş plastik içeren ürünler tercih edilmekte, hatta çeşitli vergi indirimleriyle birçok ülke tarafından bu uygulama teşvik edilmektedir. Bu konuda özellikle ülkemizde kaynağında ayrı toplanmış ve kalitesi yüksek atık oranı yeterli değildir. Bildiğiniz gibi gerek Bakanlığımız, gerek PAGÇEV gibi yetkilendirilmiş kuruluşlar bu konuda yoğun mesai harcamaktadırlar. Önceliğimiz yurt içerisindeki atıkların kaynağında toplanması ve geri dönüştürülmesidir. Ancak bu çalışmalar yeterli seviyeye gelene kadar kademeli bir strateji ve politikayla kaliteli ithal atık hammaddelerin de çevreye ve ekonomiye önemli bir katkı sağlayacağı tartışılmazdır.
Bakanlığımızla yaptığımız istişarede ortaya konan bir diğer önemli husus da; bu ithalatı yapan lisanslı kuruluşların etkin denetimlerinin yanında; Türkiye’de birçok suistimalin altından çıkan ve “Çantacı” olarak tabir edilen yapının bu iş kolundaki aktivitesini sona erdirmek olarak belirlenmiştir. Bu maksatla Bakanlığımızın; “özellikle kapasite belgesi ile üretimini belgeleyen, işlediği atığı ve çıktılarını belgeleri ile ispatlayan ve ithalat miktarlarını, kapasite raporundaki miktarları ile uyumlu ve tutarlı bir biçimde sürdüren” yeni bir sistem üzerinde çalışacağı bilgisi paylaşılmıştır.
Umarız ki bu sistem hem ülkemizin geri dönüşüm sanayinin gelişimine katkı sağlayacak, hem de her türlü ticari kaygının çok ötesinde değerlendirdiğimiz çevre ve halk sağlığına olumlu etki yapacaktır.
Biz de bu konuda son haftalarda gerek ekonomi basınına ve gerekse yurt içi ve yurt dışı basın kuruluşlarına bilgilendirmelerimizi yapmaktayız. Özellikle çevreci örgütlerinin yaptığı yayınlara da katılarak fikirlerimizi onların da bulunduğu mecralarda paylaşmaya önem veriyoruz.
Avrupa’nın en büyük ikinci Plastik Mamul Üreticisi olan Türk Plastik Sanayisi; 6.000 firması ve 250.000 kişilik çalışanı ile ürettiği; ambalajdan oyuncağa, halıdan pencereye, diş fırçasından araba farına, lensten bardağa, şırıngadan hava yastığına, namludan uçak parçasına, kalemden elbiselerimize kadar binlerce ürünü ile katma değerini ve üretimini sürekli arttırmaya çalışırken, başarısının böyle “çantacılarca” gölgelenmesine müsaade etmeyecektir.
Alman DW TV kanalının Çevre Haberinde yer verilen görüşlerimizi izlemek için tıklayınız.
Bloomberg HT'de Sektör Meclisi programındaki açıklama ve değerlendirmelerimizi izlemek için tıklayınız (15. Dakika sonrası).