İSO 33. Grup Plastik Ambalaj Sanayii Komite Y. Üyesi
Aydın AĞAOĞLU: PLASTİK ÜRÜNLER HAYATIMIZI KOLAYLAŞTIRIYOR
İSO Komite çalışmalarında en çok üzerinde durduğumuz husus tam rekabet ortamının sağlanması ve bu tam rekabet ortamı ile birlikte fiyatların tüketiciye en uygun şekilde ulaşmasıdır. Sonuçta sanayici, tüketici için üretim yapıyor. Üretilen ürünlerin, en yüksek kalitede, en ekonomik fiyatlarla piyasaya sürülmesini sağlamak Sanayi Odamızın öncelikli görevlerinden biridir. Tabii ki burada önemsediğimiz diğer bir unsur da, sürdürülebilirliktir. Bu yüzden sorumlu sanayi olarak, çevreye önem veren faaliyetler içerisindeyiz. Gerek enerji, gerekse atık yönetimi öncelikli meselelerimiz arasında değerlendirilebilir. Çünkü her atık aslında bir ekonomik değerdir. Dolayısıyla bunun tekrar ekonomiye kazandırılmasının yanı sıra çevreye olan yararı da göz önüne alınarak atık yönetimini göz ardı etmememiz gerekir.
Nitekim kurucularından olmaktan onur duyduğum Türk Plastik Sanayicileri Vakfı PAGEV’in, PAGÇEV isimli kuruluşu ortaya çıkararak böyle bir kuruluşun faaliyetine önayak olması kayde değerdir. Ülkemize çevre ekonomisi açısından yararlı bu kuruluşu kazandırmak suretiyle bizim görüşümüz ile de paralellik sergilemektedir. PAGEV’in eğitim alanında yaptığı yararlı çalışmaların yanına, çevre konusunda da PAGÇEV gibi bir kuruluşla faaliyete geçmesi hepimizi mutlu etmiş ve gururlandırmıştır.
PAGÇEV'i desteklemek aslında geleceğimizi iyileştirmek desteklemek ile eşdeğerdir. Bugün en çok rahatsız olduğumuz konu ki; bunu ayrı bir başlık altında vermenizde yarar var, plastikler çevre düşmanı değildir. Plastik günah keçisi ilan edildi. Plastik sadece ambalaj da değil, inşaat sektöründe, otomotiv sektöründe, beyaz eşya sektöründe ve birçok sektörde vazgeçilmez bir malzemedir. Plastiğin ambalajlamada kullanılması ile ilgili olarak ortaya konan tespitler aslında hani bir zamanlar bir Milli Eğitim Bakanı şu okullar olmasa ben maarifi ne güzel idare ederdim demesi gibi ironik bir durumdur. Plastik olmasa, plastik ambalaj olmasa, çevre ne güzel tertemiz olur gibi anlamsız bir yaklaşımdan farklı değildir. Tek sorun atık yönetiminin doğru işlemesidir. Konunun başında da ifade ettiğim gibi Sanayi Odası Meslek Komitesi olarak atık yönetimine önem veriyoruz. Yani bu atıkları tekrar değerlendirirsek plastiğin bir nimet olduğunu toplum olarak da göreceğiz.
Basit bir örnekle insanlığın en temel ihtiyaçlarından elektrik. Parmağını elektrik prizine sokan insan ölebilir. Bu ihtimale karşın elektriği kesin diyelim mi!? Burada esas olan elektrik prizine parmak sokmamayı öğretmek yani bunu engelleyecek tedbirleri almak zorundayız. Tembellik ederek plastik ambalajı yasaklamak çözüm değildir. Ayrıca alternatifleri de çok pahalı ve çevreye zararlı. Benim ülkemin kıt kaynaklarını en iyi şekilde değerlendirmek yerine, kıt kaynakları en pahalı şekilde kullanmaya yönelmek hiç akılcı değil. Bu nedenle yasakçılık yerine akılcılığı ortaya koymalıyız. Akılcı olarak bu ambalaj atıklarını rastgele atılmamasını önleyecek tedbirleri geliştirmeliyiz. Bence bu konuda bilinç eksikliği de var. Yani plastiğin kolayca çevreye atılması, çöp haline getirilmesinin bir sebebi fiyatının düşük olması ise bir diğer sebebi de bilinç eksikliğidir.
Atık pilin ekonomik değeri nedir? Sıfırdır… Ama ben evimde çıkan atık pilleri bitmiş tükenmiş bataryaları çöpe atmıyorum Çünkü ben de o bilinç yerleşti ve biriktiriyorum. Şayet akmışsa da plastik bir poşete koyuyorum ve pil atık kutusuna yerleştiriyorum burada çözüm olarak ne var ne olabilir diye düşündüğümde Almanya'da karşıma çıkan etkili bir çözüm aklıma geliyor. Bir küçük data bank dediğiniz cep bilgisayarı pili almak için büfeye gittim. Oradaki satıcı bana pil vermedi. Kullanılmış pilini sök bana ver, ben sana yeni pil vereyim dedi. Ne yapacaksın eski pili dediğimde yeni pilleri satarken, eski pilleri toplayarak usulüne uygun imha edilmesini sağlıyorum cevabını aldım. Dolayısıyla Çözüm aranırsa çözüm bulunur.
Siz yarın fırtına çıkacak, yıldırım düşecek benim bölgeme endişesi yaşıyorsanız, huzurlu olabilir misiniz? mümkün değil. Dolayısıyla geleceği anlayacağız, elimizden gelen aklımızı kullanacağız bilincimizin yettiği tedbirleri alacağız. Ondan sonra Allah'a emanet edeceğiz. Oysa şu anda biz elimizdeki atıkları rastgele sokağa fırlatıyoruz ve diyoruz ki plastik çevreyi kirletti. Allah'ın bize nimetlerinden olan plastik ürünlerin gelişimini sağlamalı, en iyi şekilde insanlığın hizmetine sokmalıyız. Ayrıca hizmetine sunduğumuz insanları da bilinçlendirilmeli ve plastiklerin tekrar dönüşümüne katkı sağlamalarına ön ayak olmalıyız.