Prof. Dr. Filiz KARAOSMANOĞLU
Bahar coşup yaza az kalan bugünlerde, iki mühim Birleşmiş Milletler (BM) Günü ile yerküremizdeki yok olmalara dikkat çekilerek, hep beraber olumsuz gidişata dur dememiz gereğine dijital kampanyalarla odaklanılacak. 20 Mayıs Dünya Arı Günü ve 22 Mayıs Dünya Biyoçeşitlilik Günü. Bitkilerde erkek çeşitteki çiçek tozlarının (polenlerin) dişi çeşidin tepeciğine rüzgâr, su, hayvan gibi etkenlerle taşınmasına tozlaşma (polinasyon) denir. Tozlaşma ile çiçek açan bitkilerde tohum oluşur. Tozlaşmada arılar mühimdir. Arı gezegenimizin doğa endüstrisinde, doğa organize sanayi bölgelerinde çok özel görev yapan, omurgasız, eklem bacaklılara dâhil bir böcek. Doğada çiçekli bitkilerle arılar komşu fabrikalar, iş ortakları olup, herbiri diğerinin yaşamını sürdürmesini sağlar. Arı çiçeğe gider, nektar, yağ, polen alarak aynı türün bitkileri arasında polen aktarımını, döllenmeyi sağlar. Arı nektardan bal üretir, peteklerinde depolar ve beslenir. Kovanda hem polen, hem bal olmalıdır. Yoksa arı üreyemez ve aç kalır. Arı-bitki ortaklığı sürekli olmalı, iş birliği bozulmamalıdır. Burada tarım kimyasalları tüketimi ve sağlıklı arıların varlığı hususu önem kazanmaktadır. Bitkisel verimlilik artışı-bitki zararlılarıyla mücadele ile arı sağlığı korunmasında ikilem yaratılmamalı, en iyi uygulama seçimleriyle kimyasalların arıları yok etmelerinin önüne geçilmelidir.
2018'den beri BM Dünya Arı Günü kutlanarak; kamu ve politik karar vericilerinin arıların korunması gereğine dikkatlerini çekme, küresel gıda krizi ilgili sorunların çözümü için arılar ve diğer tozlayıcıları koruma, biyoçeşitlilik kaybı ve ekosistemlerin bozulmasının durdurulması, sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin gerçekleştirilmesine katkı amaçlanmakta. Dünya Arı Günü önerisinin lokomotifi Slovenya'nın önerisiyle, kutlama için 20 Mayıs seçildi. Çünkü bugün, 18. yüzyılda modern arıcılık tekniklerinin öncüsü, arıları çok sıkı çalışma yetenekleri için öven Anton Janša'nın doğum günü."Arıları Koru" 2020 Dünya Arı Günü temasıyla Dünya Çevre Günü teması olan "Biyoçeşitlilik" uyumlu oldu. Arıları, gezegenimizin karasal ve su ekosistemlerindeki yaşam çeşitliliğini, biyoçeşitliliği korumalıyız (Bkz: 7 Şubat 2020 tarihli Sürdürülebilir Yaşam köşe yazısı). Doğamızda her biri ayrı, vazgeçilemez görevler yapan türlerin hiçbiri yok olmamalıdır. Doğal yaşam zincirinde arı gibi bir tozlayıcı yok olursa, arıya bağımlı bitki de yok olur. Ardından bu bitkiden beslenen hayvan türleri de yok olur. Dünyada tarım ürünlerinin yüzde yetmiş beşinden fazlası bir ölçüde tozlaşmaya bağlı. Arılar ve diğer tozlaştırıcılar 2 milyar küçük çiftçinin üretimini geliştirerek, gıda güvenliğinin sağlanmasına yardımcı olmakta. Bu nedenlerle tehdit altındaki türlerimizi korumalıyız. Sürdürülebilir tarımsal üretimimiz ve gıda güvenliğimiz için hepimizin yapacakları var. Arı gibi çalışmak gerek.