Atıkları balıklar, balıkları da biz yiyoruz!
Tüm dünya denizleri kıyılarındaki katı atıkların tehdidi altında… Kıyıları atıklardan temizlemek amacıyla Avrupa’da sürdürülen WasteFree Oceans (Atıksız Denizler) hareketinden; “okyanuslardaki plastik atıkların yüzde 99’u gizemli bir şekilde ortadan kayboluyor” doğrultusundaki açıklamalara sert tepki geldi. WasteFree Oceans (WFO) Türkiye, Ortadoğu ve Afrika Başkanı Yavuz Eroğlu, “Okyanuslarda yüzen atıkların kaybolması mümkün değil, atıkları görmemek yok oldukları anlamına gelmiyor. Güneş ışınları ve dalgaların mekanik etkisi ile ufak parçalara ayrılan atıklar belki artık göze görünmüyor ama tehlikeleri artarak devam ediyor” dedi.
Çevreyi kirletenler maalesef insanlar ve çevreye özensizce bırakılan atıkların özellikle okyanus ve denizlerden kendi başına temizleneceği algısı kamuoyunu yanlış bilgilendirmekten öteye gitmiyor. Deniz yüzeyi üzerinde biriken atıkların özellikle balıkçılar ile ortak hareket ederek temizlenmesi yönünde çalışmalar yürüten WasteFree Oceans hareketi, önemli olanın atık oluşumunu engellemek, oluşan atıkların ise bilinçli bir şekilde toplanmasını sağlamak olduğuna dikkat çekiyor.
2011 yılında başlatılan ve kısa sürede hızla büyüyen WFO hareketi, Avrupa Parlamentosu Milletvekili AnnaRosbachve AB Denizcilik ve Balıkçılık Komisyonu üyesi Maria Damanaki’nin tam desteği ile sürüyor. Denizlerdeki atık sorununun tek bir ülkeye ait olmadığı gerçeğinden hareketle, WasteFreeOceans’ın uluslararası operasyonları Avrupa, Amerika, Ortadoğu ve Afrika, Hindistan ve Uzakdoğu olmak üzere dört başkanlık üzerinden ilerliyor.Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Başkanı Yavuz Eroğlu, 2012 yılından itibaren WFOTürkiye, Ortadoğu ve Afrika Başkanlığı’nı 69 ülkedeki denizlerin temizliğinden sorumlu olarak yürütüyor.
WFO, son günlerde okyanuslardaki plastik atıkların yüzde 99’unun gizemli bir şekilde ortadan kaybolduğu yönündeki haberlere tepki gösterdi. Kamuoyunun bu tarz açıklamalarla yanlış bilgilendirildiğine dikkat çeken WFO Türkiye, Ortadoğu ve Afrika Başkanı Yavuz Eroğlu, konuyla ilgili yaptığı açıklamada; “Okyanuslarda yüzen atıklar aslında kaybolmuyor, sadece güneş ışınları ve dalgaların mekanik etkisi ile çok küçük parçalara ayrılıp gözden kayboluyorlar. Ancak söz konusu atıkları artık görmüyor olmamız onların yok oldukları anlamını taşımıyor. İşin gerçeği tehlike daha da büyüyor… Zira bu küçük tanecikleri denizlerimizdeki balıklar yiyor ve balıkları da biz. Dolayısıyla insan sağlığı büyük bir risk altına girmiş oluyor. Sonuç olarak bizler bir yanda plastik sektörünü temsil etme misyonumuz, diğer yanda yine sektör olarak benimsediğimiz ‘sorumlu endüstri’ kavramından hareketle öncelikle atık oluşumunu önlemeye, ardından ise oluşmuş atıkları toplama çalışmalarına ağırlık veriyoruz. WFO olarak denizlerin atıklardan temizlenmesi yönünde 2011 yılında başlattığımız çalışmalara aralıksız devam ediyoruz.” dedi.
Yavuz Eroğlu, “Son dönemde, WasteFree Oceans hareketinin Türkiye ayağı olarak başlattığımız ‘Mutlu Balıklar’ projesine PAGEV olarak devam etme kararı aldık. Projenin Türkiye’deki ilk adımını, balık yasağı döneminde gerçekleştirdiğimiz etkinlik çerçevesinde Büyükada’da deniz yüzeyinden, balıklara zarar vermeyen özel bir ağ ile plastik ve diğer ambalaj atıkları toplayarak atmıştık. Plastik, cam gibi özelliklerine göre ayrımı yapılan ambalaj atıklarının geri dönüşüm yolculuğu da bu etkinlik sonucunda başlamıştı. Bu doğrultuda projeye İstanbul’da tekrar start vereceğiz. Sonrasında ise tüm Türkiye’ye yayacağız. Bu projeyle hem denizlerimizi temizleyeceğiz hem de geri dönüşümü teşvik edeceğiz.” diyerek sözlerini bitirdi.
‘Mutlu Balıklar’ projesi kapsamında; yurt dışından getirilen ve küçük balıklara zarar vermeyen özel bir ağ kullanılıyor. Proje, balık avlama yasağı döneminde hayata geçirildiğinden bu dönemde işi olmayan balıkçı tekneleri ile çalışılıyor ve balıkçılar için ek bir gelir kaynağı da sağlanıyor. Deniz yüzeyinden toplanan atıklar kıyıda cinslerine göre ayrıştırılıyor. Geri kazanımı mümkün olanlar PAGEV’in geri dönüşüm iktisadi işletmesi PAGÇEV tarafından geri dönüştürülerek, geri dönüşümü mümkün olmayanlar ise çimento fabrikalarında yakıt olarak kullanılarak ekonomiye kazandırılıyor.